İMF’ nin , Ocak 2019 tarihli Dünya ekonomik görünüm güncellemesi raporunun başlığında , ‘’Zayıflayan Bir küresel genişleme ‘’ deniliyor.
Yani 2019 yılında dünyada bir daralma , bir durgunluk riski yoktur. Yalnızca 2018 de ortalama yüzde 3.7 olan küresel büyüme oranının , bu sene 2019 da yüzde 3.5 olacağı tahmin ediliyor.
Dünya Bankası da , aynı şekilde 2019 da bir düşme bekliyor ve fakat yine de 2019 yılında Dünya büyüme ortalamasını yüzde 2.4 ve gelişmekte olan ülkeler büyüme ortalamasını da yüzde 4.1 tahmin ediyor.
Dünyada zayıf büyümenin nedenleri olarak ;
- ABD ile Çin’de gümrük tarife artışlarının etkisi ,
- Almanya ‘da Yeni otomobil yakıt emisyonu standartlarının değişmesi,
- Dünya Bankasına göre ,Gelişmekte olan ülkelerin yüksek dış borç seviyesi ,
- Döviz kuru dalgalanmaları ,
- Finansal piyasa duyarlılığının derinleşmesi ,
- 2018 yılının üçüncü çeyreğinde Gelişmekte olan ülkelerden net sermaye çıkışı ,
- Brexit belirsizliği ,
- Jeopolitik gerilimler ,
- Ve İMF’ ye göre ‘’ Türkiye de daralma ‘’
İMF Raporunda 2019 yılında Arjantin ve Türkiye’nin daralacağı tahmin ediliyor. Ancak Arjantin için ‘’ Arjantin ekonomisi 2019 , iç talebi yavaşlatan dengesizlikleri azaltma amaçlı daha sıkı politikalar uygulayacak ‘’ deniliyor.
Türkiye içinde , 2019 da daralmadan sonra , 2020 de yüzde 3 büyüme öngörülüyor. Aslında Türkiye de 31 mart seçimlere kadar , seçim ekonomisi nedeniyle toplam talebin artması ve bir büyüme olması gerekir. Ne var ki tüketici kriz psikolojisi içinde parası olsa da harcama yapmıyor.
DÜNYADA BÜYÜME
2019 DÜNYA BANKASI | 2019 IMF | |||
DÜNYA ORTALAMASI | 2,4 | 3,5 | ||
GOÜ ORTALAMASI | 4,1 | 4,5 | ||
TÜRKİYE | EKSİ | 3,0 |
ABD ve Çin’in Gümrük tarifelerini yükseltmesinin dünya ticaret hacmine olan etkisi geçici olacaktır. Tarifelerin karşılıklı etkisi , dış ticaretin farklı bir tarife düzeyinde dengelenmesine neden olacaktır. Bana göre asıl sorun Çin ekonomisinde yavaşlamadır.
Çin 2018 yılında , ABD ile olan Gümrük sorunları yanında gölge bankacılık faaliyetlerini ve bütçe dışı yerel yönetim yatırımlarını frenlemek için finansal önlemler aldı. Ekonomide yavaşlama başladı. Ancak hükümet likiditeyi ve kamu yatırımlarını artırarak bu sorunu aşmaya uğraşıyor.
Gelişmekte olan ülkeler , GSYH’ nın bir seviyesine kadar yüksek büyüme yaşar , sonrasında bu büyüme aritmetik olarak yavaşlar. Dahası Çin’de demokrasi ve mülkiyet güvencesindeki aksaklıklar , yabancı sermaye yatırımları için her zaman bir tehdit oluşturuyor.
Ticari gerilim artması yanında , jeopolitik gerilimlerin artması da Dünya ticaretinde stresi artırıyor. Buna rağmen Dünya ticaret hacminde de düşme beklenmiyor. Gelişmekte olan ülkelerde Ticaret hacmindeki artışın , dünya ortalamamasının üstünde olması bekleniyor.
DÜNYA TİCARET HACMİNDE BÜYÜME
2018 | 2019 | 2020 | |
DÜNYA (MAL) | 4,0 | 4,0 | 4,0 |
GOÜ | 5,4 | 4,8 | 5,2 |
ENFLASYON (GOÜ) | 4,9 | 5,1 | 4,6 |
LİBOR MEVDUAT ORANI | |||
DOLAR | 2,5 | 3,2 | 3,8 |
EURO | -0,3 | -0,3 | 0,0 |
JAPON YENİ | 0,0 | 0,0 | 0,0 |
Kaynak :İMF
Çok açıktır ki biz dünyadan ayrıştık. Bundan sonra ne yapabilirizi konuşmalıyız.
Her şeyden önce ekonomiye doğru teşhis koymak gerekir. Bu teşhisi uluslar arası kuruluşlar koymuş, tüketiciler güven endeksi ile endişesini belirtiyor, Veriler aynı paraleldedir. Yalnızca hükümet bir sorun görmüyor. İnşallah hükümetin teşhisi doğru çıkar. Yada hükümet seçim nedeniyle şimdi farklı algı yaratmak istiyor. Seçim sonrasında daha güvenilir önlemler alır.
Dünyada bir sorun olmadığına göre krizden çıkış zor değil. Geçmiş örnekleri var… Bundan önceki krizlerde , siyasiler , akademisyenler , sivil toplum örgütleri ve siyasi iktidar mensupları , paneller de , açık oturumlarda çıkış yolunu tartışırdı.