Geçen hafta 2.41’e çıkan dolar kuru dün 2.32 düzeyinde idi. Rusya’da Rublenin hızlı değer kaybetmesi, diğer ülkeleri de etkiledi. Ancak bizde doların ve Borsanın hareketi daha sert oldu.
Doların daha sert hareket etmesinin dört temel nedeni var :
1.Merkez Bankası ( MB ), TÜFE bazlı Reel kur endeksine göre Kasım ayında bir doların 2.54 TL olması gerekirdi. Bu denge seviyesine kadar kur hareketi sert olacaktır.
2. ABD Merkez Bankası, İMF, AB ve bazı Raiting kuruluşları tarafından, Türk ekonomisinin kırılgan bir ekonomi olduğu açıklandı. Ekonominin kırılgan olması, spekülatif iniş ve çıkışları tetikliyor.
3.Türkiye, Ortadoğu politikası, AB politikası gibi dış politikada sertleşti. Ayrıca siyasette otokrasiye giden bir ülke olarak tanımlanmaya başlandı. Bu durum TL ‘ye güvensizlik yaratıyor.
4.Merkez Bankası döviz rezervleri bugünkü şartlarda yeterli değildir.
Döviz rezervi bizzat banka tarafından şöyle açıklanıyor :‘’Merkez Bankası, para ve kur politikalarını desteklemek, piyasalara güven vermek, Hükümetin döviz cinsi üzerinden iç ve dış borç servisini gerçekleştirmek, dış şoklara karşı gerekli döviz likiditesini bulundurmak için döviz biriktirir. Bu birikime döviz rezervi denir ‘’
Merkez Bankası döviz rezervi, kendi satın aldığı dövizlerden, Bankaların zorunlu karşılık olarak yatırdıkları dövizler ve altınlardan, Devletin döviz hesaplarından, Yurtdışındaki işçilerin döviz hesaplarından ve bankaların döviz hesabı bakiyelerinden oluşuyor.
Türkiye’nin 12 Aralık itibariyle, 111.8 milyar dolar döviz ve 20.2 milyar dolarda altın olmak üzere toplam rezervi 132 milyar dolardır.
Bu rezerv yeterli midir?
Döviz rezervinin yeterli olup olmadığını ithalat ve dış borç göstergelerine bakarak anlaşılıyor.
1.IMF ‘ye göre döviz rezervi üç aylık ithalatı karşılayacak düzeyde olmalıdır. 2015 yılında aynı ithalatın olduğunu varsayarsak Ocak – Ekim 2014 itibariyle ortalama olarak 3 aylık ithalatımız toplamı 57.3 milyar dolardır.
2.Teorie ve bazı tartışmalarda “Döviz Rezervlerinin 6 aylık ithalatı karşılayacak düzeyde olması gerekir” deniliyor. Ocak – Ekim 2014 dönemi 6 aylık ortalama ithalat toplamı 114.6 milyar dolardır.
3.Çoğu zamanda Rezervlerin ülkenin bir yıldan daha kısa vadeli dış borçlarını karşılayacak düzeyde olması istenir. Türkiye’nin Ekim 2014 itibariyle açıklanan kısa vadeli dış borç toplamı 134 milyar dolardır. Bugünkü Türkiye şartlarına en uygun kriter bu kriterdir.
MERKEZ BANKASI DÖVİZ STOKU
|
13 ARALIK 2013 MİLYAR DOLAR |
12 ARALIK 2014 MİLYAR DOLAR |
DÖVİZ REZERVİ |
115,1 |
111,8 |
ALTIN REZERVİ |
20,8 |
20,2 |
TOPLAM REZERV |
136 |
132 |
KISA VADELİ DIŞ BORÇ STOKU |
124,5 |
134 |
REZERV / KISA V.DIŞ BORÇ( YÜZDE) |
91,6 |
101,5 |
MB döviz rezervlerine yalnızca kısa vadeli dış borçlar açısından bakılınca, 2013 yılında yeterli olduğu, 2014 yılında ise oranın yüzün üstünde kaldığı ve yeterli olmadığı anlaşılıyor.
Kaldı ki, aşağıdaki tablodan anlaşılacağı gibi, Türkiye’nin toplam dış borç stoku da yüksektir. Ve dış borçlarımız hızla artmaktadır. Daha düşük dış borcu olan ülkelere göre Türkiye’nin döviz rezervinin daha yüksek olması gerekir.
TÜRKİYE’NİN DIŞ BORÇ STOKU ( MİLYAR DOLAR )
|
2002 |
2014 |
TOPLAM DIŞ BORÇ STOKU |
129,6 |
401,7 |
KISA VADELİ DIŞ BORÇ STOKU |
16,4 |
130,6 |
KAMU KESİMİ DIŞ BORÇ STOKU |
56,8 |
119,4 |
ÖZEL SEKTÖR DIŞ BORÇ STOKU |
43 |
277,9 |