DEVLET YARDIMLARI

Avrupa Birliği 2009 yılı Türkiye ilerleme raporu, ıv sayfasında, “devlet yardımlarının şeffaf olmayan biçimde verilmesine devam edilmiştir” denilmektedir.
Bu nedenle Hükümet  “Devlet yardımlarının izlenmesi ve denetlenmesi hakkında” bir yasa teklifi hazırlamıştır.

Devlet yardımları, halka ve yoksula verilen yardımlar ile yatırımlara, işletmelere verilen destekleri ifade etmektedir.
Türkiye’de devlet yardımları düzensizdir. Geçmişte ve bugün devlet yardımları koordinasyondan uzaktır.

Bunun içindir ki, teşvik verilen birçok yatırım yarım kalmıştır. Veya Güneydoğuda, Doğuda teşvik alanlar, Batıda yatırım yapmıştır.
Yatırımların teşvikinde, 36 il sayısı 49 ile çıkarılmıştır. Fert başına geliri 3 kat daha fazla olan Kırşehir ile Ağrı ve Muş, aynı statüye alınmıştır. Bu durum tartışma yaratmış. Geri kalmış illere yapılacak yatırımları engellemiştir. Bölgesel teşvikler özelliğini kaybetmiştir.

Uygulanmakta olan ekonomik politikalar ile teşvik sistemi arasında koordinasyon yoktur. Örneğin, Merkez Bankası reel kur endeksinde, 2002 Haziran ayına göre bugün TL yüzde 52.3 değer kazanmıştır. Bu şartlarda rekabet eşitliği için ihracat malına, maliyetin yarısı kadar destek sağlamanız gerekir.
Aynı şekilde, aşırı değerli TL, ithalatı cazip kıldığı için yapılacak teşviklerin yatırım maliyetinin yarısı kadar olması veya karşılığının yüksek olması gerekir.
Türkiye’de sosyal yardımlarda da, siyasi popülizm ve kayırmacılık hakimdir. Sosyal yardımlar, AKP yardımı şeklinde lanse edilmektedir.

Belediyelerin yaptığı yardımlar düzensizdir. Ayrıca hangi yardımları yapacakları konusunda, birlik ve netlik yoktur.
Öte yandan sosyal nitelikli yardım “Yoksul kimselere yiyecek, giyecek, yakacak ve ilaç sağlanarak yapılan parasız yardımlardır.” Bir başka ifade ile “Ekonomik ve sosyal açıdan korunmaya muhtaç kişilere, insani, dini, sosyal ve ailevi gerekçelerle yapılan maddi desteklerdir.”
Ancak, AKP suyu olmayan köye çamaşır makinesi, elektriği olmayan köye buzdolabı dağıtmıştır.
Tasarıda da, sosyal yardımlar için  “ürünlerin ve hizmetlerin menşei ile ayırım yapılmaksızın” denilmesi, yeni bir istismar kapısı açacaktır.

Sonuç olarak; yasa teklifi, devlet yardımlarının AB uyumu için hazırlanmıştır. AB’ye tam üyelik olmazsa, Türkiye için bir maliyet unsuru olacaktır. GB’de tam üyelik yolunda bir anlaşma idi. Ancak Türkiye maliyetine katlandı. Bugüne kadar tam üyelik olmadı.

Bu tasarının yerine, devlet yardımları ve devlet desteğinin prensiplerini yeniden belirleyen, merkezi devlet ve mahalli idarelerin, bu konuda yetki ve sorumluğunu yeniden düzenleyen, bu arada AB ile de uyumlu olabilecek, yeni bir tasarı hazırlanmalıdır.

Devlet yardımları, sosyal yardımlar ve ekonomik destekler olarak ikiye ayrılmalıdır.
Sosyal yardımlar, hazine ve mahalli idareler tarafından, ekonomik yardımlar, plan ve programlara uyumlu ve koordineli olması için, DPT tarafından organize edilmelidir.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir