ABD ‘de belirli saatlerde isteyen herkes beyaz sarayı gezebiliyor.Giriş sırasında rutin bir kontrol yapılıyor.Ancak gezenlerin her adımı, her hareketi,kimse farkına varmadan kontrol ediliyor.
Yine gelişmiş ülkelerde trafikte bir hata yaparsanız, nereden çıktığını anlamadığınız bir görevli ile karşılaşırsınız. Veya cezanız adresinize gelir.
Kısaca demokratik ülkelerde devlet yönetiminde temel prensiplerin başında vatandaşa yardımcı olmak gelir.
Devleti idare edenler , Yöneticiler,vatandaşa eziyet etmeden yanlışları kontrol edebilmelidir.Özellikle çağımızda,bilgi teknolojisi çağında bu kontrolü sağlayacak teknik alt yapı imkanları da mevcuttur.
İstanbul’da dün insanlara yapılan eziyet ve yaşanan olaylar devleti yönetenlerin , hükümet edenlerin ne kadar büyük bir zafiyet içinde olduklarını gösterdi.
Dün bir Mayıs işçi bayramıydı.Tüm işçiler ve bir çok insan bu bayramı kutlamak istedi.Bu nedenle toplantı yaptı. Elbette ki bu toplantıları yapmak ve kendi bayramını kutlamak işçinin en doğal hakkıdır.
Ne var ki , yönetim bu bayramı ve toplantıları engellemek için elinden geleni yaptı..
Dün Anadolu yakasından sabah 8 de evinden çıkanlar Avrupa yakasında işlerine öğleden önce gelemediler. Çünkü her iki köprüde kontrol bahanesiyle araç geçişleri tek şeritten verildi.
Örneğin , Normalde 4 şerit olan ve Sabahları 5 şeride çıkarılan Fatih Sultan Mehmet köprüsünde 4 şerit trafiğe kapatılmıştı. Trafik akışı saat on bire kadar Kontrol gerekçesiyle Kalan tek şeritten geçiş verildi.
Yine dün valilik bir takım ihbarlar aldığını öne sürerek ve güvenlik gerekçesiyle tüm vapur seferlerini iptal etti.
AKP ‘ İKTİDARI NE YAPACAĞINI BİLMİYOR.
Bu uygulamanın bir kontrol bahanesiyle insanların,işçinin toplanmasını engellemek için yapıldığı anlaşılıyor.Maalesef Hükümet edenlerin bu gibi cin fikirlerle vatandaşa eziyet etmesini kimse yutmadı.Yalnızca AKP kadrosunun devleti yönetemeyeceği anlaşıldı.
Dün sabah Fatih Köprü girişine yaklaşan tüm araçlar korne çalıyordu. Kontrol yapan yüzlerce polisin sıkıntısı yüzlerinden okunuyordu. Siyasi iktidar hileli yönetim düzeni ile hem vatandaşı zora sokuyor hem de polisi zora sokuyor. Bazı insanlar polise tepki gösteriyor. Oysaki polisin hiçbir günahı yok. Polis siyasi otoritenin kararlarını uyguluyor.
Özetle dün toplumda gerilimi ve trafik kaosunu yaratan siyasi otoritenin yanlış kararları oldu.
İstanbul valisi Muammer Güler’i , konferans vermek üzere bazen gittiğim Gaziantep valiliği sırasında tanıdım . Gaziantepte örnek yönetim sergiledi. İstanbul’da da , olayların tırmanmasını önlemek için elinden geleni yapıyor.. Ancak o da siyasi otoritenin kararları dışına çıkamaz.
AKP iktidarı halkın sesine kulak vermiyor.. Antenleri kapadı.. Yalnızca kendi hedefine kilitlendi… Çekirdek kadrodan birisini Cumhurbaşkanı yapmak.
Halk AKP’ iktidarını çeşitli yollarla protesto ediyor.. Örneğin 29 Nisanda tüm evlerde ve işyerlerinde bayrak asılmıştı.. Siyasi iktidarın bu tepkilerden bir anlam çıkarması gerekmez mi ?
SÜRECİN İYİ YÖNETİLMESİ GEREKİR
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini AKP Kötü yönetiyor. Borsa ve kurda şok dalgalanma olmadı.. Ancak olmayacak anlamına da gelmiyor. Zira , düşük kur , yüksek faiz politikasıyla ekonomi bıçak sırtına taşındı .
Sürecin kötü yönetildiğini yabancılar da söylüyor.. Yabancı basın Toplumun tepkisini haklı buluyor ve ‘’ İslamcı sapmayı protesto ‘’ gibi ifadeler kullanıyor.
Bu güne kadar AKP’ iktidarını sıcak para ve fırsatçı sermaye destekledi. AKP iktidarı dünya kamu oyundan gerçek hedefini sakladı. Halkın uyanışı yabancı ülkelerde de olumlu tepki görmeye başladı. Dünya gerçeği düşünmeye ve görmeye başladı. Dünyaya rağmen , sıcak para ve fırsatçı sermaye AKP iktidarına olan desteğini sürdürmeyecektir. Bu anlamda sürecin iyi yönetilmesi biran önce seçim kararı alıp , bu kararı açıklamaktan geçiyor.