DEVLET İDARE ETMEKLE , BAKKAL İDARE ETMEK FARKLI OLMALIDIR

Belediyeler kanununda olsun olmasın ,  belediyeler her işi yapmaya başladı..  Örneğin burs vermek gibi merkezi devletin veya lüks konut üretmek gibi özel sektörün yapması gereken işleri de yapmaya başladılar.

 

AKP hükümeti bütçe açığında gözükmesin diye bazı belediyeleri borçlandırarak iş yaptırdı.

 

Merkezi devlet ile belediyelerin yapacağı işler ayrılmazsa, devlet idaresinde anarşi olur. Şeffaflık olmaz. Yolsuzluk için uygun ortam yaratılmış olur.

 

 

Öte yandan dünyada belediyelerin daha iyi iş görmesi için , yeni yeni yaklaşımlar gelişiyor. Teorik bazda yerel yönetimler hizmetleriyle ilgili yeni yaklaşımlardan birisi ‘’  hizmet talebine göre hizmet arzı yaklaşımıdır.. ‘’

 

Bu anlamda Yerleşim alanlarındaki nüfus yapısına ve nüfusun aktif bileşimine göre  talep edilen hizmetler de değişiyor..

 

NÜFUS YAPISINA UYAN İŞ

 

Örneğin emekli nüfusun yoğun olduğu Türkiye’deki Güney bölgeleri gibi yerleşim alanlarında,emekliler  sağlık hizmeti ,  dinlenme hizmetleri, park ve yeşil alan talebi  ön plana çıkıyor.Mahalli idarelerin hizmet planlamasının da  bu  talebe cevap verecek şekilde yapılması gerekir.

 

Yine genç nüfusun hakim olduğu genç nüfus oranının  daha yüksek olduğu yerleşim alanlarında “okul-eğitim-spor”gibi hizmetlere olan talep daha yüksek oluyor.. 

 

 

 

Çalışan nüfusun yoğun olduğu bölgelerde Toplu konut ve taşımacılık hizmetlerine olan talep daha yüksektir..

 

Turistik yörelerde ,altyapı hizmetleri ve  information hizmetleri için  talep yüksektir..

 

Mahalli idarelerin bu talepleri dikkate alması ve bu parelelde hizmet üretmesi gerekir.

 

NE YAPMAK GEREKİR

 

Bu anlamda Türkiye mahalli idareleri standart olmaktan çıkarıp , hizmet talebine göre yeniden organize etmek gerekir.. personel eğitiminin  de bu çerçevede yapılması gerekir.

 

Mevcut yasalar ve tasarılar , mahalli idarelerle ilgili  yapısal dönüşümü hedef almayan ve bu idarelerde hizmet etkinliğini ölçmekte yetersiz kalacak niteliktedir.

 

Zira bu yasalar ve tasarılar halen  mevcut sorunları da çözmekte yetersiz kalacaktır..

 

Teknik anlamda mahalli idareler harcamalarında :

           

·         Hizmet- kaynak dengesi kurulmamıştır.

·         Merkezi Yönetim tarafından saptanan standart görev alanlarında  ölçek ekonomisini gerçekleştirmek mümkün değildir. Zira Büyük şehirler dahil , nüfus yapısı , kültür ve eğitim düzeyi , toplumun  hizmet talebi çok farklıdır.

·         Mahalli idareler bütçe ve muhasebe sisteminde performans ölçme sistemi mevcut değildir.

Bu sorunun çözümü için .

·         Hizmetlerde plan –program ve bütçe ilişkisi kurulmalıdır.Hizmetlerde etkinlik  ve bunların finansman maliyeti hesaplanmalıdır.

·         Orta vadeli hizmet ve harcama programları yapılmalıdır.

 

BELEDİYE GELİRLERİ

 

Yine gelirlerle ilgili sorunlarda devam ediyor ..

 

·         Genel bütçeden pay verilmesinde siyasi kültürler öne çıkabiliyor.Nüfus kriteri nüfus yapısı hareketleri yörelerde etkisiz kalıyor.

·         Sahil kentlerinde yaz- kış nüfusu fazla değişkendir.. Bu gibi yerlerde yerleşik nüfusa göre  gelir payı verilmesi dengesizlik yaratmaktadır.

 

Bu nedenle :        

             Mahalli idareler için yörenin vergi kapasitesi ve vergi performansı iyi hesaplanmalı ve geliştirilmelidir. 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir