DEMOKRASİYİ EN FAZLA BİZ HAKEDİYORUZ

Avrupa Birliği Üyesi Macaristan’da 2012 yılında, Merkez Bankası yargıyı denetim altına alan yasalar çıkarıldı.  

Avrupa Basını Macaristan’da Orban’ın da Putin gibi dikta rejimi yarattığını yazıyor. Orbanı ,korkunç Orban olarak tasvir ediyor. Ayrıca   “Mültecilerin varlığı Hristiyan köklerimize tehdittir” diyen Başbakan Viktor Orban için Avrupan’ın önlem alması isteniyor.

Avrupa Konseyi 1949 yılında kuruldu. Bizde ilk kurucu 12 ülke içindeyiz. Konseyin kuruluş  amacı ,  ‘’insan hakları, hukukun üstünlüğü ve çoğulcu demokrasi ilkelerini korumak ve güçlendirmek; azınlıklar, ırkçılık, hoşgörüsüzlük ve yabancı düşmanlığı, sosyal dışlanma, uyuşturucu madde ve çevre konularındaki sorunlara çözüm aramak ‘’olarak belirlendi. Ancak aynı Avrupa , Macar Orban’ın söylediklerine etkili bir tepki vermiyor.

Avrupa Konseyi 1949 yılında kurulurken , Araplarda kölelik devam ediyordu.

Avrupa’da İngiltere‘den sonra köleliği ilk kaldıran Osmanlı İmparatorluğu‘dur.  Osmanlı İmparatorluğu 1847 de Afrika’da köle ticaretini bırakmış kölelik edinme yöntemleri sadece savaşa indirgenmiştir. 1882’de ise kölelikle  ilgili uygulama kurallarını  tamamıyla kaldırmıştır.

 

 

 

İslam ülkelerinde kölelik ise 1922 ile 1970 yılları arasında kaldırılmıştır. Suudi Arabistan ve Yemende  1962 yılında , Birleşik Arap Emirliklerinde 1963 yılında ,Ummanda ise 1970 yılında kaldırılmıştır.

Her vesile ile İnsan hakları konusunda hassas olduklarını söyleyen ABD ve Avrupa toplumları  1962 yılına kadar suudi Arabistan’da ve  1970 yılına kadar Ummanda  kölelik  müessesesine  etkili olacak bir tepki göstermemiştir.  

Şimdi Merkel Almanya Başbakanı Angela Merkel Gümrük Birliği anlaşmasını Türkiye lehine güncellemeyi düşünmediklerini söylüyor.

Bunlar geçici sorunlardır. Asıl önemlisi ve kalıcı olan  insan hakları ve hukukun üstünlüğüdür. İnsan hakları ve hukukun üstünlüğüne  Avrupa veya başka bir ülke hatırı için değil , kendi geleceğimiz için önem vermeliyiz.

Ne var ki , son on yılda İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü alanında geri düştük.

1. Freedom House 2017 raporunda , 2016 yılı içinde Dünyada bir milyondan daha fazla nüfusa sahip ülkelerde  insan hakları ve demokratik özgürlükler açısından toplam puan olarak en  fazla kazanan ve kaybeden ülkeler tespit ediliyor. Türkiye 2016 yılında 15 puanla dünyanın  en fazla kaybeben ülkesi ve  Papua yeni Gine ise 5 puanla en fazla kazanan ülkesi olarak tespit ediliyor.

Yine Fredoom House 2017 ‘ aynı raporunda , son on yılda en dramatik şekilde puan kaybeden ülkeler, içinde, Orta Afrika Cumhuriyeti 30 puan kayıpla birinci sırada , Türkiye 28 kayıpla ikinci sırada , ve Mali 27 puanla üçüncü sırada  yer alıyor.

2. Türkiye  2016 Yılı Hukukun Üstünlüğü endeksinde ,113 ülke içinde 99’uncu sırada yer alabilmiştir. 2014 yılında 99 ülke arasında 59’uncu sırada, 2015 yılındaysa 102 ülke arasında 80’inci sırada yer alan ülkemizin son iki yılda 40 basamak birden gerilemesi, adalet ve hukukun üstünlüğü ilkesi hususlarında içinde bulunduğu durumu ortaya koymaktadır.

Bu sıralamada   yeni Kurulan  Zambia ,Nigerya gibi Afrika ülkeleri bile bizden üst sırada yer alıyor.

Maalesef aynı endekste , Adil yargılama ve yargılanma, masumiyet karinesi, sanık haklarının korunması, düşünce ve ifade özgürlüğü, özel hayatın gizliliği gibi alanlarda   113 ülke arasında sadece 105’inci sırada ya düşmüşüz.

Biz ta 1949  birçok Avrupalı ülkeden önce Avrupa Konseyine katılmışız. Osmanlı Avrupa’da köleliği ilk kaldıran iki ülkeden birisi olmuş. Şimdi geçmişimizden geri düşmek bize ve hiçbir topluma yakışmaz.  

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir