DEMOKRASİ YOLUNDA

Avrupa Birliği yolunda en önemli engelimiz “Demokratik anlayışımızdır” Biz Demokrasiyi yorumlarken kendi prensiplerimizi ön planda tutuyoruz.. Bu nedenle de hissi davranıyoruz.. Oysaki Avrupalı kendi zararına da olsa, demokrasiyi yorumlarken tarafsız davranıyor.

 

Öte yandan Demokrasiye objektif bakamayan toplumlarda, adam kayırma ve yolsuzlukta fazla tepki çekmiyor.. Bu tepkisizlik için bir atasözümüzde var.. “Bal tutan parmağını yalar” Bu anlayış içerisinde yanlış yapanın ve yolsuzluk yapanın da yanına kar kalıyor..

 

Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün Avrupadaki yönetim ve Demokrasi anlayışını gösteren bazı olayları derlemiş ve banada göndermişti..

 

 

Hamburg Eyalet Parlementosu Başkan Vekili Rolf Kruse, içkili olarak araç kullanırken polise yakalandı.

Polis: 1.8 derece alkollüsünüz

Kruse: Beni tanıdınız mı?

Polis: Tabii efendim. Siz bu eyaletin en saygın insanlarından birisiniz.

Kruse: O halde?

Polis: Özür dilerim ama suçlusunuz.

Sonuç: Milletvekilinin ehliyetine bir yıl el konuldu. 7.500 mark da ceza yazıldı.

 

SOSYAL DEMOKRASİDEN  ÖRNEK

 

Lothar Spart, sosyal demokratların güçlü ismiydi. Baden Württemberg Eyalet Başbakanı iken çocukluk arkadaşının yatı ile Akdeniz’e tatile çıkınca halk, “Başbakan’ın bu davranışı yanlış” dedi. Spart, hatasını kabul etti. Başbakanlık görevinden ayrıldı. Bir inşaat şirketinde çalışmaya başladı.

 

John Major, Başbakan olunca, bazı özel eşyalarını bir kamyonla, kendi evinden Başbakanlık Konutu’na taşımıştı. İngiliz medyası sordu:

 

           Kamyon parasını siz mi verdiniz, devlete mi ödettiniz?

Başbakan “Böyle saçma soru olur mu?” diye kızmadı. Nakliye firmasının makbuzunu çıkarıp gösterdi:

       “ Tabii ki cebimden ödedim.” Dedi.

 

Bayan Rita Süsmuth, Alman Parlamento Başkanı olarak devlet işi için devlet uçağıyla İsviçre’ye gitmişti. Devlet işi bitince bulunduğu kente 60 kilometre uzakta oturan kızını ziyaret etti. Bu sırada parasını cebinden ödediği bir araç kullandı. Kızını ziyaret ettikten sonra yine devletin uçağıyla Almanya’ya döndü. Ve döner dönmez Vergi Mükellefleri Derneği tarafından kendisine şu soru soruldu:

 

DEVLETİ KULLANMAK ..

 

           Devlet işi biter bitmez neden dönmedin? Devletin uçağını boş yere beklettin? Kızını görmek istiyorsan Almanya’ya döndükten sonra, kendi paranla uçak bileti alır giderdin.

Bu olay Bayan Süsmuth’un gücünü ve süksesini çok sarstı.

 

Wallman, Frankfurt’un gelmiş, geçmiş en başarılı Belediye Başkanı diye bilinir sonra, Hessen Eyalet Başkanı oldu. Başkanlığı sırasında şöyle bir soruyla karşılaştı.

 

           Sayın Başkan siz Belediye Başkanı iken evinizin bahçesinde Belediye’nin bahçıvanları çalışmış. Doğru mu?

 

           Doğru ama ben Belediye Başkanlığı lojmanında kalabilirdim. Kalmadım. Lojmanın bahçıvanını ise kendi evimde çalıştırdım. Bu suç mu?

Alman kamuoyu dedi ki:

           Evet. Suç.

Wallman bahçıvan masraflarını cebinden ödedi. Ve Başbakanlıktan istifa ett.

 

DOKUNULMAZLIK

 

Bu olay , Seçimlerde başbakanlık makam aracını önce resmi plakayla sonra da plakasını değiştirip beyaz plakayla kullanan başbakan ithaf olunur.

 

Bir ülkede Demokrasi anlayışı ve demokrasinin yorumu  eğitim düzeyi ve kültürel anlayışla paralel gider. Ne var ki siyasi iktidarlarında bu yolda çaba göstermesi gerekir.

 

CHP , Milletvekili adaylarından  ‘’ Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasını destekleyeceğim ‘’ şeklinde taahhütname aldı. Eğer iktidar olsaydı ilk işi milletvekili dokunulmazlığını kaldıracaktı.

 

Balık baştan kokar.. Eğer önce milletvekili dokunulmazlığı kalkmazsa , arkası gelmez. Veya daha çok bekleriz.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir