DEMOKRASİ VE KALKINMANIN ŞİFRELERİ
ABD’nin üçüncü başkanı Thomas Jefferso’nun ”Bize can veren Allah, özgürlüğümüzü de verdi.” sözü , beni öteden beri çok etkilemiştir. Üstelik Jefferson aynı zamanda Amerikan Bağımsızlık Bildirgesini de yazanlardan birisidir. Çok sayıda kölesi olduğu halde Köleler için özgürlüğü savunmuştur.
Afrika, Batılılar tarafından işgal edilmeden önce yerli halkların dilinde ‘‘Özgürlük”sözcüğü yoktu. Çünkü herkes özgürdü ve aksi yaşanmadığı için bu söze de ihtiyaç yoktu.
Ne var ki insanlık tarihinde özgürlüğü zorla alınanlar ve en fazla sıkıntı çekenler de Afrikalılar olmuştur.
Nihayet, insanlığın özgürlük mücadelesi, 10 Aralık 1948’de İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile daha çok anlam kazanmıştır. Bu bildirgenin birinci maddesi, ”Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdanla donatılmışlardır. Birbirine kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.”şeklindedir.
Ben iktisatçıyım ve bu yaşıma kadar hala da iktisatçı olmaya çalışıyorum. Siyaset bilimi ve demokrasi konum değil. Ancak her insan demokrasiyi yaşar ve hisseder. Ben biraz daha fazla yaşadım ve hissettim.
Üniversitede idari görevlerim sırasında , siyasette mecliste ve parti meclisinde ve özel sektörde yönetim kurullarında, sivil toplum örgütlerinde ve basında demokrasiyi işin başı olarak gördüm , savundum ve uyguladım. En iyi sonuçları da aldım.
Demokrasi için militanlık gerekmez. Çünkü insanlar doğal olarak bağımsızdır. Demokrasiyi tartışmanın bile doğru olmaması gerekir. Aksi insan doğasına aykırıdır. Demokrasi insanlık vicdanında şekil bulur. Başka insanları siyasi , maddi veya manevi çıkarları uğruna kullanmaya tenezzül eden insanlar demokrasinin yolunu keser.
Türkiye demokrasi yolunda çok yol almışken , son yıllarda tıkandı. Hatta insan hakları ve siyasi özgürlüklerde , uluslar arası standarlara göre geri düştü.
Kalkınma yolunda da 2007 yılına kadar ileri adım atmışken , özellikle yine son yıllarda çelişkiler içinde kaldı. Söz gelimi sağlık , yaşam beklentisi , çocuk ölümleri konusunda ilerledi. Ancak eğitim , kültür , bilgi üretimi alanlarında geri düştü.
Belki daha da önemlisi de Türkiye de kalkınma demokrasiyi getirmedi.
Demokrasiyi de kalkınmayı da belirleyen temel kurumlar içinde , devlet , hukukun üstünlüğü , eğitim ve din önemli yer tutar.
Türkiye’de demokrasiyi yaşamış, laik düşüncenin tadını almış, batı yaşam tarzının kalitesini yaşamış, geniş bir kitle var. Biat kültürü içinde olanlar da var olmakla birlikte artık demokrasi cini şişeden çıkmıştır. Bir daha girmesi zor olacaktır.
Medya ‘nın tamamıyla çöktüğü bir konjonktürde, tarafsız ve objektif olmaya çalıştığım bu kitabımın demokrasi ve kalkınmamız için, bir çoban ateşi anlamı taşıyacağına inanıyorum. Düşüncelerimin, yalnızca insanlık için demokrasi ve kalkınma bilincini bir adım daha ileri taşımasını umarım. Bu düşüncelerim Herhangi bir siyasi partiye yakın veya uzak değildir. Eşit mesafededir.
Her kitabım gibi bu kitabımda da bana huzurlu bir ortam ve imkan sağlayan Duayen gazeteci Haldun Simavi ‘ ye minnettarım. Beni yetiştiren ve yol gösteren rahmetli Hocam Prof.Dr. Memduh Yaşa’ nur içinde yatsın. Siyasette güvendiğim büyük devlet adamı, kardeşten daha yakınım Deniz Baykal’a acil şifalar diliyorum. Toplumun kendisine olan derin sevgisi ve pozitif enerjisinin değerli Baykal’ı tez zamanda eski aktif hayatına sokacağına inanıyorum.
Dünya güzeli iki kızım, başarılı iki torunum ve çok sevdiğim iki damadım her zaman bana sıcak bir aile ortamı yaşattı. Onların enerjisi her adımımda temel destek oldu.
Bu kitabın yazılması ve hazırlanmasında, fedakârlığı ve desteği için Dr. Sinan Ataere ve sekreterlik işlemlerini başarı ile yürüten Aynuse Kılıç’a teşekkür ederim.
Nihayet, Çıldır gibi küçük bir kasaban, girdiğim yatılı sınavları kazanarak ortaokul ve liseyi okudum. İstanbul Üniversitesi İktisat fakültesini bitirdim.
Akademik çalışmalarımı devlet Üniversitesinde yaptım. Bütün bunları bu toplum finanse etti. Sonrasında aynı toplum beni seçti ve milletvekili oldum. Bu topluma bu fırsatları verdiği için her zaman minnet duyacağım.
Dünyada demokrasi ve kalkınmayı en fazla bizim toplum hak ediyor.
Prof.Dr. Esfender Korkmaz
1.Mayıs .2018
Ömerli