CHP’YE KARŞI HAKSIZLIK ETMEYEYİM

CHP’ye karşı bazı gazeteci ve bazı işadamları, önyargılı davranıyor..

Ekonomik ve sosyal alanda AKP iktidarı, iş dünyası ve basın üzerinde şimdiye kadar eşi emsali görülmemiş bir hakimiyet sağlamış bulunmaktadır… Bunu hangi yolla yapıyor? Kamuoyu çok yakından biliyor…

Bu bağlamda AKP için yazmaktan çekinen bazı gazeteci arkadaşlar   bu defa doğru-yanlış demeden CHP’ye yükleniyorlar…

Doğruları, belgeleriyle yazmak  gazetecinin görevidir… CHP‘de bu konuda basına en fazla yardımcı olan siyasi partidir. Gel gör ki, bazı arkadaşların yazdıkları, siyaha beyaz demek kadar yanlıştır…

Örneğin bir arkadaşımız, CHP 82 kuruluş yıl dönümünde Seminer-sempozyum yapmadı diyor… CHP sosyal projeler geliştirmedi diyor…

Bu yanlışlar, bunları yazan arkadaşlarımız adına bizi de üzüyor… Zira CHP her gün bir sempozyum yapıyor… Her gün bir sosyal rapor açıklıyor…

 

Örneğin işsizlik raporu, tarım raporu , tütün- tekel raporu, deprem raporu, bağcılık raporu, cari açık raporu gibi yüzlerce rapor ve çözüm  hazırladı ve bunları basına da dağıttı.

Seminer’e gelince, CHP örgütü, kadın kolları, gençlik kolları, platformlar, istisnasız  her gün seminer yapıyor…

Küçük bir örnek vereyim… CHP Genel Merkez İstanbul ekonomik ve sosyal araştırmalar formu, ilçelerde halkı aydınlatacak, halka yol gösterecek seminerler yapıyor… Örneğin, konut ve kira sorunu, konut kredileri, tüketici kredileri, kredi kartları mağdurları, sigaranın sosyal maliyeti ve bırakma yöntemleri, AB ve toplum gibi paneller yaptı… Yapıyor… Bunları basına da dağıtıyor… Ki  örgüt daha çoğunu yapıyor. İsteyen gazeteci arkadaşıma bunları hemen gönderebilirim…

Seminer yapmayı, toplumu aydınlatmayı görev haline getirmiş ve  hergün bir seminer yapan partiye  82 kuruluş yılında seminer yapmadı dersek, bu seminere katılan okuyucuları kaybetmiş oluruz…

Bazı işadamlarına gelince… Bunlar da CHP’yi yanlış tanıyorlar…

CHP halkın partisidir… Gelir dağılımında adalet  istiyor… Vergilerin dörtte üçünü fakir-fukaranın vermesine karşıdır… Aslında halk fakirleşirse, şimdi olduğu gibi reel gelirler düşer ve talep daralırsa, kurlar düşük kalıp yabancılar için ihracat malımız  pahalıya gelirse işadamı ürettiklerin  kime satacaktır?

Öte yandan örneğin, Telekom’u alan Harriri, “Telekom’u almamızda  AKP ‘nin islami yaklaşımı  etkili oldu”… Benzeri bir açıklama yaptı… Bu gibi olaylar  AKP’nin ilk  tercihinin islami  sermaye olduğunu gösteriyor… Ayrıca cari açığı kapamak ve bu sorunu seçimlere kadar ertelemek isteyen hükümet, hangi yabancı sermaye olursa olsun, ayırım yapmıyor…

CHP ise Ulusal Sermayeye  sahip çıkıyor… Bunu özelleştirme nedeniyle Sayın Baykal sık-sık gündeme getirdi…  CHP işadamının ve ulusal sermayenin yanında ancak devlet sırtından zengin yaratmanın karşısındadır… İhale yolsuzluğunun karşısındadır…

Yine   CHP Türkiye’ye uzun dönemli yatırım yapmak için gelen istihdam yaratan, teknoloji getiren, verimliliği artıran yabancı yatırım sermayesinin  yanındadır… Buna karşılık, hazır ve karlı yatırımları alıp, kısa sürede getirdiğinden daha fazla dışarıya kaynak transfer eden  spekülatif ve fırsatçı sermayenin karşısındadır… Bir yılda yüzde 40- yüzde 50 kar elde edip, ekonomiyi kırılganlık  ve risk yaratan sıcak paranın ve sıcak para girişini sağlayan bu günkü politikaların karşısındadır.

Halk bu işleri iyi biliyor… İyi değerlendiriyor… Bu nedenle halka söylediklerimizi kanıt sunarak söylemek zorundayız.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir