CHP NEDEN KAYBETTİ?

Mahalli seçimlerde de insan hakları ihlalleri, demokratik özgürlüklerin çiğnenmesi, başbakanın otokratik ve ayırımcı üslubu, AKP’ye kızanları artırdı ve bunlar CHP’ye oy verdi. Yine bazı bölgelerde MHP oyları da CHP’ye gitti. Yani CHP’ye verilen oyların bir kısmı emanet oylardır. Bunlara rağmen, CHP, artan seçmen sayısını da dikkate alarak oranlarsak, bir önceki seçime göre oyunu düşürmüştür. 

 

 

Kaldı ki parti organlarında ve milletvekilleri içinde çoğunluk CHP’nin başarısız olduğunu söylemektedir. Bu başarısızlığın nedenleri  tartışılmaktadır. Parti Meclisi ve Grup Toplantılarında yapılan eleştiriler üç temel neden üzerinde yoğunlaşmıştır. 
1.Cemaat ile işbirliği görüntüsü…  Bu görüntü partililerin ve laik-demokratik CHP’lileri rahatsız etti. Bu nedenle birçok seçmen sandığa gitmedi. 

 

2.Sağdan devşirme adaylar… CHP kitle partisi haline getirilmek istendi. Bu anlamda CHP misyonunu kaybetti. Sosyal sorunlara eğilmedi. Yıllarca sol ve sosyal demokrat çizgide olanlar rahatsız oldu. 
3.Beşli komisyonun yanlışları… Aday belirleme komisyon üyelerinin süreci yürütmede beceriksiz ve taraflı davranması, her dönemde olması doğal olan küskünleri bu defa artırdı.
Aslında bu üç temel soruna indirgenmeyen daha birçok yanlış var. CHP tabanı ve delege bu yanlışları tam olarak bilirse, çözüm de daha erken olur. Zira  bu ülkenin CHP’ye ihtiyacı var ve bir saat kaybetmek bile Türkiye için maliyet demektir. İlave dilecek hatalara gelince :

 

4.İstanbul’da, Sarıgül ve bazı genel başkan yardımcıları açık-açık bazı belediyeleri paylaştılar… Daha da korkutucu olan, bu işi siyasetin finansmanı için yaptıklarını da yakınlarına söylediler.  
5.Sayın Kılıçdaroğlu’ nun bizzat israr ettiği, Parti Meclisi üyeleri, milletvekilleri ve Belediye Başkanları, parti misyonuna aykırı davrandılar. Açıkça partiye zarar verdiler.
* Hüseyin Aygün, TC ve Atatürk’ü Mahkemeye verdi. Partiye “Cemaat Halk Partisi” diyor. 
* Süleyman Çelebi, Burhan Şenatalar, “soykırım var” diyen ve  Ermenilerden özür dileyen bildiriye imza attılar. 
* Faik Tümay,   “Saidi Nursi ekolündenim… CHP milletvekiliyim  ancak CHP’li değilim” dedi. 
* Binnaz Toprak, Başbakanın neo-liberal politikalarını övdü.
* Sema Pektaş (Konak Belediye Başkanı) “Ne Atatürk, ne Türk Bayrağı, ne türban”  dedi.
* Sezgin Tanrıkulu, Kürt kökenlilerin oylarını almak için genel başkan yardımcısı yapıldı ve fakat İstanbul’a konuldu ve CHP  

Diyarbakır’da sıfır çekti. 
nGürsel Tekin’in köyünde 380 dolayında oy var… CHP 7 oy aldı.
* Ali Arif Özeybek,  Parti Meclisi listesinde olduğunu radyodan öğrendiğini söyledi.
* Millet vekili teklifi alanlar, partiyle ilgisi olmadığı halde eşlerini ve kızlarını önerdiler ve bunlar milletvekili oldu. 
* Sena Kaleli, basın toplantısında “Atatürk ilkelerinin ve Cumhuriyet’in bekçisi değilim, olmak da istemiyorum” diyor. 
6. Kılıçdaroğlu en fazla uzman olduğu yolsuzluk tartışmalarında  başarılı olamadı. Yetmedi, proje geliştirmeyi, partinin bir misyonunun olmasını, bir vizyonunun olmasını ya istemiyor veya yapamıyor. Başbakanın tayin ettiği gündeme takılıyor ve  partiyi günü birlik yüzeysel tartışmalar içinde yıpratıyor. Kaldı ki, yukarıdaki ekibi de kendisi kurdu. Bir ordu mağlup olursa, komutan hesap verir. Bir gemi batarsa kaptan sorumlu olur. CHP başarısızlığında da tek sorumlu Sayın Kılıçdaroğlu’dur. 
 Kılıçdaroğlu, 2002 seçimlerinden sonra parti meclisi içinde Baykal’a karşı olan 30 kişi içinde idi. O zaman da,  “Beni Genel Başkan yapın” diyordu. O zaman milletvekili ve parti meclisi üyesi olan arkadaşımız Ahmet Güryüz Ketenci bu teklife hayret ettiğini söylüyordu. Sonunda Kılıçdaroğlu Genel Başkan oldu. Genel başkanlar başarı veya başarısızlığa karşı verdikleri tepki ile lider olabilirler. Kılıçdaroğlu da lider olmak istiyorsa önce kendinden başlayarak gereğini yapmalıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir