CARİ AÇIK TÜRKİYENİN YUMUŞAK KARNIDIR (II)

Dün bu köşede cari açığın ne oranda sorun oluşturduğunu ve bu sorunun devam etmesinin ne gibi riskler taşıdığını daha iyi tespit etmek aşağıdaki değerlendirmeleri yapmak gerektiğini ve bu çerçevede:

 

1.Cari açığın Milli gelire oranı,

2.Cari açığın nedeni,

3.Ülkenin rekabet gücü,

4.Döviz kazanma potansiyelini,

5.Cari açığın finansman şeklini analiz etmek gerektiğini söyledim.

 

 

 

1) 2006 yılında cari açığın Milli gelir oranı yüzde 8,2 oldu. Bu oranla Türkiye dünyada 6. sırada yer aldı. Ancak gelişmekte olan ülkeler içinde ilk sırada yer aldı.

 

Milli gelirlerine göre Türkiye’ den daha yüksek oranda açık veren ülkeler İspanya, Avustralya ve Yunanistan gibi ülkeler ekonomik olarak Türkiye’ den daha çok gelişmiş ülkelerdir.

 

Eğer döviz kuru bu düzeyde giderse, 2008 yılında cari açığımız 39,2 milyon dolara ulaşacağı ve Milli gelirin yüzde 7,7’ si ile yüzde 8’ i arasında olacağı tahmin edilmektedir.

 

Türkiye’ nin AKP iktidarı döneminde, 2003 yılı ile 2007 yılı sonuna kadar geçen 5 yıl içinde cari açık yoluyla toplam döviz kaybı 120 milyon doları geçiyor.

 

 

 

 

NEDEN AÇIK

 

2) Cari açığın çözümü için önce nedenini çok iyi tespit etmek gerekir

 

Türkiye’ de cari açığı büyüme ve düşük kur etkiliyor…

 

Düşük kur, ithalatın giderek daha ucuz ve ihracatın ise daha pahalı olmasına yol açmaktadır. Bu şartlarda cari açığın önlenmesi kur artışına bağlıdır.

 

Türkiye’ de kurları ve faizi sıcak para belirliyor. Bu nedenle önce sıcak para sorununu çözmemiz gerekiyor.

 

3) ABD  cari açığı düşürmek için dolar değerinin düşmesine çalışıyor, biz ise YTL’ nin aşırı değer kazanmasını önleyemiyoruz. Giderek gerilim artıyor. Sonunda kendiliğinden cari düzeltme yaşanacağı çok açıktır.

 

REKABET GÜCÜ

 

Milli para değerli ise , ülkenin rekabet gücü düşer. Bu anlamda YTL dünyada en değerli para durumundadır. O kadarki YTL, 2002 yılına göre yüzde 44 oranında daha değerli duruma gelmiştir.

 

4) İspanyada cari açık oranı bizden daha yüksektir. Ne var ki İspanya’ nın döviz kazanma imkanları bizden daha fazladır. Turizm gelirleri bizden yüksektir. Avrupa Birliği üyesidir. Avrupa ile ortak para birimi “Euro” kullandığı için, cari açığın bir krize dönüşmesi söz konusu olamaz.

 

Sonuç olarak, cari açık oranının büyüklüğü yanında, ülkenin döviz kazanma potansiyeli de risk açısından önemlidir.

 

5) Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde eğer cari açığın finansmanı, doğrudan yabancı yatırım sermayesi ile, yani ülkeye geçip sıfırdan yeni yatırım yapan yabancı sermaye ile finanse edilirse, üretim ve istihdam artışı olur. Cari açığın getireceği olumsuz sonuçlar hafifler…

 

Türkiye’ ye yabancı yatırımcı sermayesi olarak geldiği açıklanan sermaye yeni yatırım için gelmiyor. Mevcut firmaları satın almak için geliyor, yani işletmelerin sahibi değişiyor.

 

Yine cari açık sıcak para ve dış borçla finanse ediliyor. Her ikisi de ülke riskini artırıyor.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir