Bütçe Açıkları Ne Kadar Sorun Olur?

2023 bütçe ödenek toplamı 4 trilyon 469 milyar 570 milyon liradır. Ocak-Nisan; dört aylık bütçe gideri 1 trilyon 445 milyar 197 milyon lira oldu. Yani toplam ödeneklerin yüzde 32,3’ü kullanıldı.

2023 öngörülen bütçe açığı 659 milyar 421 milyon liradır. 4 aylık bütçe açığı 2023 için öngörülen toplam bütçe açığının yüzde 58’i kadar yani 382 milyar 496 milyon lira oldu.

Bütçeyi Cumhurbaşkanı yapıyor. Deprem harcamaları, EYT ödemeleri eklenince, 2023’te kim gelirse gelsin, ek bütçe talebi olacaktır.

Türkiye’de bütçe konusunda ezberler var… Bunların başında bütçe açıkları ve borçlanma geliyor. Gerçekte ise bütçe açıkları ve borçlanmanın istikrar üstündeki bozucu etkisi şartlara göre değişir.

Her şeyden önce, bütçe kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması, cari harcamalar ile yatırım harcamaları arasında denge kurulması, açıktan daha önemlidir.

1- Bütçe kaynakları ile devlet yatırım yapar ve borçlanırsa, yatırımdan dolayı gelir artışı kendi borcunu öder. Dahası bu yatırım büyümeye, istihdama ve sosyal refaha katkı yapar.

Türkiye’de devlet bütçesi ile yatırım yapılmıyor. Söz gelimi 4 aylık kamu harcamaları içinde yatırımın payı yalnızca yüzde 5,65 tir. Kamu-özel işbirliği yoluyla yapılan altyapı yatırımları bütçe aracılığı ile ve kısmen borçlanma yoluyla yapılsaydı, köprü ve paralı yol gelirleri ile bu borç ödenmiş olurdu. Yine yap işlet devret yoluyla yapılsaydı, doğrudan geçenler öderdi. Bütçeye yük olmazdı. Oysaki kamu -özel iş birliği yolu ile yapılan yatırımlar bütçeyi de ipotek altına aldı.

2- Bütçe ‘de Personel harcamalarının payı yüzde 28,97 ve yatırım harcamalarının payı yüzde 5,65 ise, cari harcama – yatırım dengesi yoktur. Bir benzetme olarak; söz gelimi öğretmen var ve fakat çalışacağı okul yatırımı yoktur. Zaten taşımalı eğitimde bu nedenle yapılmaktadır. Bu durumda bütçe kaynaklarının bir kısmı atıl kalıyor ve verimli olmuyor.

3- Eğer eksi reel faiz varsa, devlet borçlanması reel olarak bütçeye yük getirmez.  Devlet tahvilleri faizi fiyatın içinde ve iskontolu satılıyor. 5 yıllık devlet tahvillerinde faiz yüzde 16’dır. Tahvilin piyasa ikinci el fiyatı devleti ilgilendirmiyor. TÜFE’ yüzde 43 ise, demek ki faiz oranı eksi 19’dur. Bu durumda devlete borç verenler aynı zamanda enflasyon vergisi de ödemiş oluyorlar.

4- Deprem giderleri ve EYT’ ödemeleri bütçe giderlerini artırır; Ama bütçeden özellikle saray harcamalarında, kamuda lüks araba kullanımında, popülist harcamalarda tasarrufa gidersek, ortada açıkta kalmaz. Ayrıca Tasarruf için önce kamu bankalarının tamamını özelleştirmek gerekir.

5- Kur korumalı mevduat için, bütçeden kaynak aktarılıyor. Reel faiz politikası olursa, kur korumalı mevduat kalkar ve bütçe yükü azalır.

Özetle, bütçeyi doğru verimli ve etkin kullanırsak açıklar ve borçlanma önemli olmaz. Ama çar-çur edersek, popülizm hedefli olarak ve ayrıca bir kesimden bir kesime kaynak transferinde kullanırsak, bütçe açıkları gelir dağılımı ve ekonomik istikrar için bomba etkisi yapar.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir