İşsizlik sorunu rakamların üstünde, oranların ifade ettiğinden daha ağır bir sorundur… Dünde bu köşede yazdım… Aslında işsiz sayısı göründüğünden fazladır…
Örneğin, eskiden bizim “gizli işsizlik” dediğimiz, tam karşılığı olmasa da şimdilerde eksik istihdam denilen ve aslında işsiz olanlar, istatistiklerde işsiz sayılmıyor.
Yine, tarım kesimindeki işsizler rakamlara yansımıyor…
Tarım kesiminin Milli Gelirdeki payı yüzde 12.5 dur… Sanayi kesiminin payı ise yüzde 30’dur.. Buna rağmen tarım kesiminde 7.4 milyon kişi, sanayi kesiminde ise 4 milyon kişi çalışıyor…
Yani sanayide bir insanın yaptığını, tarımda 4.5 insan yapıyor… Bu fark kısmen verimlilik farkından ve daha çokta tarımdaki gizli işsizlikten ortaya çıkıyor.
Öte yandan işsizliğin çözümü için de hiçbir adım atılmıyor… Tersine IMF‘nin kamuda çalışanları azaltma isteği, işsizliğin tırmanmasına neden oluyor.
İşsizlik sorunu ile ücretlerdeki reel gerileme toplumda çok fazla tepki görmüyor. Hatta işsiz kalanlarda tepki göstermiyor. Oysa ki işsiz kalanlardan çoğu işsizlik sigortasından
yararlanmıyor.Yararlananlar da çok sınırlı sayıda ve geçici bir süre için yararlanıyor.
Toplumun ve hatta işsizlerin tepkisiz kalması, ayrı bir toplumsal sorundur… Bu gibi sosyal sorunlarda kamu oyunda tepki olması ve siyasi iktidarları çözüm yolunda zorlaması, demokrasinin doğal bir sonucudur..
1) Bizdeki Tepkisizliğin bir nedeni,kaderci bir millet olmamızdandır… o kadar ki toplumda her zaman “bir lokma… Bir hırka…” şeklindeki yaşam felsefesinin derin izlerini görmek mümkündür.
2) Bir diğer nedeni geleneksel aile yapımızdır… Aile içinde, herkes birbirine destek oluyor… Kazananlar diğerleriyle paylaşmasını biliyor… Batıda 18 yaşında sonra aile ile ilgi kesiliyor. Oysa bizde çocuklar evlense de, aile içinde maddi ve manevi destek sürüyor.
3) 25 milyon nüfus kırsal kesimde yaşıyor. Kırsal kesimde işsizlerin barınması daha kolaydır. Bu kesimde öz tüketim yaygın olduğu için işsizlerin işsizliğinin sıkıntıları kolay kolay ortaya çıkmıyor.
4) Tepkisizlikte 2001 krizinin etkileri olmuştur. Olağanüstü bir dönemlerde veya ekonomik bir kriz halinde toplumsal tepki azalmaktadır.
5) Toplumun tepkisiz kalmasında iletişim noksanlığı da bir diğer nedendir. Zira, önceki gün işsizlik oranları açıklandı… Genç nüfusta işsizlik oranı 21.4’e ulaşıyor. Atatürk’ün Cumhuriyeti ve ülkeyi emanet ettiği gençliğin işsizlik sorununa hiçbir gazete ciddi olarak değinmedi. Haber olarak satır aralarında geçti.
İşsizlik ve istihdam sorunlarını tartışmazsak, bu sorunların önemi de anlaşılmaz… Siyasi iktidar zorlanmaz… Şimdilik siyasi iktidarları IMF zorluyor…