Borsada menkul değer alanların sayısı toplasanız 1000 -2000 kişiyi geçmiyor.. Ancak borsa ile ilgili tartışmalar , haberler ve yorumlar,görmek , duymak ve dinlemek zorunda olduklarımızın yarısı kadar zaman alıyor.
Bir ekonomi eğer Borsa- faiz- kur üçgeninden çıkamıyorsa, ekonomik istrikrarsızlığın ötesinde bir tuzak var demektir..
Medya Piyasa sözünü yalnızca Borsa için kullanıyor.. Oysa borsa sermaye piyasasının bir aracıdır.. Sermey piyasası da piyasanın bir parçasıdır.
Borsa , bütün dünyada çok konuşulur.. Ekonomik istikrarın bir nevi barometresidir.. bu nedenle borsada yapay piyasa oluşturmak , maniplasyon yapmak , yalnızca kar veya zarar edenleri değil , tüm toplumu ilgilendiriyor.. Bu nedenle 131 kişi tutuklandı..
Türkiyede borsanın maniplasyona açık olmasının iki nedeni var..
1)Birçok bankanın aynı zamanda televizyonu var.. Birçok gazetenin hisseleri halka açık.. Borsa da satılıyor.. Bunların objektif olmaları mümkün değil.. Önce kendilerine yontuyorlar..
Borsaya öncelik veren bir televizyon gurubunda , benim için kötümser konuşuyor.. Sormayın kararı alınmış.. Aslında Mayıstan önce söylediğimiz, reel faizlerin çok yüksek , YTL’nin aşırı değerli ve kurların düşük kaldığı ,Borsanın spekülatif balon yapmasının ekonomik istikrar için bir tehdit olduğu ve kırılganlığın arttığı şeklindeydi.
Borsa yönetmeliğinin 24 maddesinde üyelerin yapay piyasa oluşturması yasaklanmıştır.. Aynı yönetmelikte , piyasayı yanıltmak maksadıyla , yanıltıcı ve yanlış izlenim uyandıracak , gerçeğe aykırı sözlü veya yazılı beyanda , fiil ve davranışlarda bulunmak ta yasaklanmıştır.. Bir bankanın kendi malı olan televizyonu yoluyla borsa için yapay piyasa oluşturması ve borsa ile ilgili taraflı bilgiler vermesinin de yasalara aykırı değilmidir ? Tutuklanan 131 kişi ile aynı suçu işlemiş sayılmazlar mı ?
2) Borsadaki spekülatif kazançlar herkesin iştahını kabartıyor.. Mayıstan önce , borsanın son bir yılda kazandırdırdığı reel getiri , yüzde 60 dolayında idi.. Dünyada bu kadar yüksek getiri , ancak kumarda olmaktadır.. Siyasi iktidarın ve Merkez bankasının , Yüksek faiz- düşük kur – sıcak para – suni refah şeklindeki , kısa vadeli politikaları , sıcak paranın iştahını kabarttı.. Sıcak para aynen köpek balıkları gibi borsaya hücum etti.. Bu kazanç içeridekilerin de iştahını kabarttı.. Bazıları her türlü maniplasyona başvurdu..
Eğer borsa, bu kadar şişmeseydi , diyelimki yılda yüzde 10 dolayında artmış olsaydı , bu kadar maniplasyonda olmazdı ..
Yani biz, IMF’li istikrar anlayışımız değişmeden , Türkiye’yi finans sektörünün tuzağından kurtarmadan , borsanın istismar edilmesini ve bu gibi maniplasyonları da önleyemeyiz..
Türkiyede tasarruflar küçük ve dağınıktır.. Bu tasarrufları borsa da bir araya getirip , yatırımlara yöneltmemiz gerekir.. Bu yol kalkınmamız için çok etkin bir yoldur.. Ancak biz bu yolu , bir gurup , bir kişi veya kişilerin kumar masası haline getirirsek , uzun süre bu imkandan mahrum kalırız.