BÖYLE GELDİ, BÖYLE GİTMESİN

TOPLUM öteden beri sürüp giden bazı yanlışların ve bazı durumların kolay kolay değişmeyeceği kanısındadır. Bu kanıyı, “Böyle gelmiş… Böyle gider.” sözüyle özetlemiş.

Aslında bu sözün altında bir provokasyon gizlidir… “Haksızlıklar, yolsuzluklar ve yanlışlar karşısında, halkın daha çok tepki göstermesi gerekir” şeklinde gizli bir anlayış var.

İktisatlılar vakfının, Mart ayında yayınlanan bir kamu oyu araştırmasında, İstanbul halkının yolsuzluğu çok önemli görmediği ortaya çıkmıştı. Bunun nedenlerinden birisi, yoksulluk ve işsizliğin daha yaygın olması ve halkın kendi derdine düşmüş olmasıdır.

Bir diğer nedeni, yolsuzluk yapanın yanında kar kalması ve bu nedenle yolsuzluğunu toplum tarafından içselleştirilmiş olmasıdır.

Yapana kâr kalıyor…

BU bağlamda bugüne kadar yapılan yolsuzluk iddiaları veya görünen yolsuzluklar yapanın yanında kaldı. Bazı siyasiler bu yoldan kazandıklarını siyasette başarılı olmak için harcadı. Kimseden hesap sorulmadı.

Yolsuzluk iki veya üç- beş kişi arasında kalan bir olay değildir… Yolsuzluğu yalnızca etik açıdan değerlendirmek de yeterli değildir. Yolsuzluk aynı zamanda hem ülkeye, hem de insanlara zarar getirir.

Yolsuzluğa karışan işadamları, diğer işadamlarına karşı haksız rekabet yaratmış olurlar.

Yolsuzluğa karışan bürokrat, hem kamu erkini kötüye kullanmış olur… Hem de kamu da kaynaklarının yanlış dağıtılmasına ve devlet harcamalarında etkinliğin düşmesine neden olur.

Yolsuzluğa karışan siyasetçi ise, hem yanlış örnek olur… Hem de toplumun siyasete olan güvenini zedeler. Toplum devlete ve ülkesine sahip çıkmaz. Siyasi tercihini kullanmak istemez… Veya bu tercihini yanlış kullanır.

Devlette şeffaflık kalmadı

DÜN, TOKİ Başkanı, Ali Sami Yen Stadı’nın yapılmasıyla ilgili ihale hakkında bilgi verirken “Başbakanımız bir söz verdi. Biz yapmasak da başka türlü yapılacak” dedi

Demokrasilerde kamu kaynakları, bütçe ile mali planlarla, planlı ve programlı bir şekilde kullanılır. Bu kural, kaynakların en verimli ve en etkin şekilde kullanılmasını sağlamak için konulmuştur… Anayasalarda ve yasalarda da yer alır.
Bu anlamda bir Başbakan kafadan nasıl Ali Sami Yeni yapma sözü veriyor? Kamu malı ve kamu kaynakları ile ilgili kararları nasıl tek başına alabiliyor?
Daha önce CHP başkan adayı olmak için, Şişli Belediye Başkanı Sarıgül, dünya projesi, asrın projesi diye Ali Sami Yen Stadı’nı yıkıp, yerine alış-veriş merkezleri yapacağını açıklama yaptı. Eğer yapmaya gücü yetmedi ise neden yalan söyledi? Bu açıklamayı yayınlayan medyanın kamuoyu adına sonradan neden yapmadın diye hesap sorması gerekmez mi?

Bu örnekler de kamu erkinin istismar edildiğini, özel siyasi çıkarlar için kullanıldığını gösteriyor. Ve hepsi toplumu geriyor. Rahatsız ediyor. Veya artık birçok insanın, bu işin önü alınmaz diye morali bozuluyor.

Bu ne perhiz…

HÜKÜMET, Telekom ve enerji gibi altyapı yatırımlarını özelleştirmekle övünüyor… Eğitim ve sağlık hizmetlerini özel sektöre devretmek istiyor… Ancak özel sektörün yapması gereken lüks inşaatlarda özel sektöre rakip oluyor… Devletin yetkilerini ve imkânlarını kullanarak özel sektör için haksız rekabet yaratıyor.
TOKİ ve KİPTAŞ, lüks konut yaparak satıyor… Üstelik bu konutları objektif şartlar altında satmadığı gibi yaygın bir kanaat var. Bu uygulama aynı zamanda yasalara da aykırıdır. Çünkü her ikisi de gecekondu önleme ve halka ucuz konut üretmek için yapılmıştır.

Başbakan, TOKİ lüks konut geliri ile vatandaşa ucuz konut yapıp satıyor diyor… Bu anlayış devlet anlayışından çok uzaktır. Çünkü devlet ticaret yaparak gelir sağlamaz. Devletin işi vergi alarak hizmet üretmektir. Altyapı hizmetlerinin toplumsal faydası olduğu için, zarar etse de devlet üretir. Kaldı ki eğer geliri düşünüyorsa, o zaman da insana, iyi bir gelir kapısı olan Telekom’u neden sattın?.. “Bu ne perhiz… Bu ne lahana turşusu…” diye sorarlar.

Yine TOKİ için, el altından yandaşlarına ucuz konut tahsis ediyor diye iddialar var.
Özet olarak; bu işler böyle geldi, ancak böyle gitmesini önlemek her vatandaşın öncelikli görevi olmalıdır.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir