Devletin yeniden yapılandırılması konusunda herkes hemfikir… Ancak Bu güne kadar bu anlamda herhangi bir adım atılmadı… Belediyeler kanunu, kamu yönetimi kanunu gibi tasarılar ve yasalar da devletin yeniden yapılanması konusunda bir şey söylemiyor…
Örneğin Belediyeler yasasında belediyelerin yetki ve sorumlulukları var… Ancak Merkezi devletle olan ilişkileri, finansman sorunları, siyasi iktidarın partiye göre belediyelere farklı yaklaşması ve her belediyenin kendine göre farklı projeler geliştirmesi, belediyelerin kurumsal kimliğinin tarif edilmediğini ve yapısal sorunların varlığını gösteriyor.
Yine, belediyelerin mahalli hizmetler yanında, sosyal sorunlara ne ölçüde yaklaşacağını, gelir dağılımı sorunları ile ilgilenmesi gerekip-gerekmeyeceği, öğrenciye burs vermek gibi bir işlevinin olup-olmayacağı gibi konuların kurumsal kimlik içinde net olarak belirlenmesi gerekir…
Elbette ki tüm belediyelerin tek düze, standart bir yapı içinde olmaları mümkün değildir… Halkın Mahalli hizmet talebine uygun farklı hizmet bileşimi sunmaları gereklidir…
Yerleşim alanlarındaki nüfus yapısına ve nüfusun aktif bileşimine göre Belediyelerden talep edilen hizmetler de değişiyor…
Örneğin emekli nüfusun yoğun olduğu Güney bölgeleri gibi yerleşim alanlarında, emekliler sağlık hizmeti, dinlenme hizmetleri, park ve yeşil alan talebi ön plana çıkıyor. Mahalli idarelerin hizmet planlamasının da bu talebe cevap verecek şekilde yapılması gerekir.
Yine genç nüfusun hakim olduğu genç nüfus oranının daha yüksek olduğu yerleşim alanlarında “okul-eğitim-spor” gibi hizmetlere olan talep daha yüksek oluyor…
Çalışan nüfusun yoğun olduğu bölgelerde Toplu konut ve taşımacılık hizmetlerine olan talep daha yüksektir…
Turistik yörelerde, altyapı hizmetleri ve information hizmetleri için talep yüksektir…
Mahalli idarelerin bu talepleri dikkate alması ve bu paralelde hizmet üretmesi gerekir.
Bu anlamda Türkiye mahalli idareleri standart olmaktan çıkarıp, hizmet talebine göre yeniden organize etmek gerekir… Personel eğitiminin de bu çerçevede yapılması gerekir.
Mevcut yasalar ve tasarılar, mahalli idarelerle ilgili yapısal dönüşümü hedef almıyorlar… Ve aynı zamanda aynı yasalar bu idarelerde hizmet etkinliğini ölçmekte yetersiz kalacak niteliktedir.