Bankalarda Popülizm Kurbanı

Bankalar ekonominin kan damarlarıdır. Türkiye’nin  geçmiş krizlerden tecrübesi var. Hükümetler de bu nedenle 2001 krizinden beri  bankaları daha sıkı takip ediyor.

Hükümet ve BDDK ‘ın aldığı son kararlar , bankalarda sorun olduğunu gösteriyor.

Söz gelimi , BDDK bankalarda mali yapıyı güçlü tutabilmek için , kar dağıtmayın , nakit çıkı olmasın diye uyardı. Ayrıca borçların yeniden yapılandırılması için mevzuat değişikliği yapıldı.

Öte yandan raiting kuruluşlarından Fitch , Türk Bankalarının döviz cinsinden likidite riski arttığını açıkladı. Moody’s te  Türk Bankalarında  sorunlu kredilerde risk arttığını bildirdi.

Veriler ne diyor ?

1.Bankalar dış borçları çevirmekte zorlanıyorlar.

Fitch raporuna göre ,Bankaların dış borcu 183 milyar dolardır. Bunun 102 milyar doları 12 ay vadelidir. Bankalar dış borçlarının bir kısmını takriben 50 – 55 milyar doları için refinansman yapacaklar.

Bankaların dış borçlarını çevirmeleri zora girebilir. Başta Türkiye’nin dış borç riskini gösteren , sigorta  pirimi (CDS) oranları , Venezuela’dan sonra dünyanın en yüksek oranıdır. 5 yıllık Türk tahvillerinde CDS  son ay 383 ile 418 baz puan arasında değişti. Bu nedenle Türk bankaları dünya ortalama faizinin çok üstünde ancak borç bulabiliyor. Dahası Türkiye için güven düşüktür. Çünkü döviz piyasası çok oynak , TL aşırı zayıftır.

1.Mevduat çıkışı var .

Ocak – Kasım arasında geçen on aylık dönemde , döviz tevdiat hesaplarında , hane halkı mevduatı 1.8 milyar dolar , şirketler mevduatı  3.2 milyar dolar azaldı.

3.Takipteki alacaklar artıyor.

Takipteki alacaklar , ocak 2018 de 64.1 milyar lira iken , Ekim 2018 de 88.7 milyar liraya yükseldi.  On ayda yüzde 38.4 oranında arttı.

Moody’s takipteki alacakların yüzde 4’ü geçeceğini açıkladı ve bankaları uyardı.

Takipteki alacakların artması siyasi iktidarın yanlış tasarrufundan kaynaklanıyor. Her seçimde hükümetler bir yolunu bulup , KOBİ’lere ve Esnafa popülizm amaçlı kredi dağıtıyor. Bu kredilerin yatırımlara gitmediği çarçur edildiği , açıklanan üçüncü çeyrek büyüme oranları gösteriyor. Üçüncü çeyrekte yatırımlar yüzde 3 oranında daraldı.

Mamafih BDD Eylül 2018 raporuna göre banka kredilerinde en fazla takibe düşen krediler , KOBİ kredileridir. Takipteki krediler içindeki pay da yine en fazla KOBİ kredilerindedir.(Aşağıdaki tablo )

EYLÜL 2018 TAKİPTEKİ KREDİLER
KREDİ TAKİBE DÖNÜŞÜM
ORANI
TAKİPTEKİ KREDİLER
İÇİNDEKİ PAYI
TÜKETİCİ KREDİLERİ 3.3 21
KOBİ KREDİLERİ 5.2 42
TİCARİ KREDİLER 2.5 37

 Siyasi iktidar , İnşaat sektörünü de ekonomide hızlı canlanma olsun diye yine seçim popülizm amaçlı kullandı.  Bu üçüncü çeyrekte inşaat sektörü yüzde 5.3 oranında daraldı. Bu demektir ki bu sektörde kredi geri ödeme sorunu daha da tırmanacaktır.

Ekonomide gelir artışını fert başına büyüme oranı gösterir. Üçüncü çeyrekte Global büyüme oranı yüzde  1.6 oldu. Türkiye de ortalama nüfus artışını yüzde 1.2 olarak alırsak , demek ki fert başına büyüme oranı ,sıfıra yakın yüzde 0.395  oldu. Gelir artışı olmazsa , borçlunun borçlarını ödeme kapasitesi daha da düşer.

Kaldı ki , gerek medya satışlarında ve gerekse  konut kredilerinde de özellikle kamu bankaları hesapsız ve kitapsız  kredi  vermeye zorlandı.

Sonuç ; bankalarda sorun olursa bunun elbette tek sorumlusu siyasi iktidardır. Başaramadığı için çekilmesi gerekir. Ne var ki önceki iktidarlar gibi bu iktidar da banka kurtarmanın maliyetini  topluma yayacaktır.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir