Tanıdığım birisinin kredi kartı hesap bakiyesine baktım… Yazılanları aynen aktarıyorum ..Son hesap bakiyesi 6.413 YTL… Ödemeniz gereken en az tutar :641 YTL…
Ödenmesi gereken en az tutarın, 300 YTL’si faiz… 48 lirası Kaynak Kullanımı destekleme fonu ve 263 YTL’si alış veriş…
Bu hesaptaki istenen aylık 300 YTL faizin yine aylık faiz oranı yüzde 5.5 yapar… Yıllık bileşik faiz oranı ise yüzde 90 yapar… Kaldı ki yüzde 180 faiz alan bankalar da var…
Ortalama faiz oranının yüzde 17 veya 18 olduğu bir ekonomide örneğimizdeki yüzde 90 faiz ve bazı bankaların aldığı yüzde 180 faiz tefeci faizinden daha yüksektir.
Bu tefeci faizi öldüren faizdir... Tefecinin eline düşen iflah olmaz… Sonunda iflas eder… İflas edenlerin çoğu da intihar eder.
Şimdi bu işi tefeciler yerine bankalar yapıyor. Örneğin “Önceki günde birisi Sefaköy’de kredi kartı borcu için kendini yaktı“
Türkiye’de tüketiciden yana devlet yok… Hiç olmadı… Ancak banka yönetenler de vicdan da mı yok… Cari faizin 5-10 katı kadar faiz almanın manevi sorumluluğunu neden duymazlar?
Bir Bankacı, “Yoğurdu taksitle almama kimse karışmaz” derken, kredi kartıyla intiharları durdurmak için biraz daha çaba harcasa daha insani bir görev yapmış olacaktır.
Ne var ki yalnızca bizde değil, bütün dünyada ekonomik krizleri yaratan, ekonomik sorunları yaratanlar hep finans sektörü olmuştur.
Kredi kartına baktığım aynı tanıdığın, 4 bankadan daha kart aldığını gördüm… Tefeci faizi, Bankaların Asgari ücretin iki katı maaş alan birisine kredi kartı vermekte neden yarıştıklarını da gösteriyor.
İnsanlar ekonomik olaylara ve harcamalarına uzun vadeli bakmazlar… Uzun vadeli bakanlar çok sınırlı sayıdadır… Bu nedenle harcamalarına da dikkat etmezler… Bankalar nasıl hesapsız kitapsız davranarak sokakta kredi kartı dağıtıyorlarsa, birçok tüketici de hesapsız harcıyor.
Bu durumda iş devlete düşüyor… Tefeci faizini önlemek devletin işidir… Ancak devleti idare eden de siyasi iktidardır… İsterse yasalarda düzenleme yaparak tefeci faizlerini önleyebilir…
Özetle eğer tefeci faizleri intiharları artırdıysa, bundan siyasi iktidar ve bankalar ortak sorumludur.