Küresel ekonomik kriz nedeniyle , birçok ülke kendi vatandaşının parasını , kendi ülkesine çekmek istiyor. Bu nedenle de teşvikler sağlıyor… Önlemler alıyor.
8 Ekim günü ,ABD , ‘’vatandaşın parası anavatana ‘’ diye bir kampanya açtı. Almanya , tüm mevduatı devlet garantisi altına aldı. Güney Kore ‘de mevduata tam garanti getirdi.
Ekonomik krizle mücadele etmek , ekonomik krizin zararlarını en aza indirmek, hepimizin görevidir.
Eğer dünyada bir küresek kriz olmasaydı , Türkiye de yine uzun dönemli bir durgunluk yaşayacaktı. Çünkü AKP iktidarı ekonominin altını boşalttı. Ülkeyi dış açık ve borç batağına soktu.
Şimdi biz ‘’ bu gemi AKP iktidarı ve Başbakanın bu yanlış politikaları sonucu batıyor… Bırak batsın mı ‘’ demeliyiz. Diyemeyiz , çünkü hepimiz aynı gemideyiz. Buna karşılık toplum olarak seçimlerde hesap sorarız… Sistem çalışırsa bu yanlışların hesabını adalet te sorar.
Biz Bu amaçla ve ulusal bir yaklaşım içinde ‘’ kara para , teröre bulaşmış para ve şaibeli para dışında , Türkiye de veya dışarıda yerleşik Türk vatandaşlarının parasını Türkiye ye getirsin ‘’ dedik.
Gelsin dediğimiz paralar , yurt dışında iş yapan müteahhitler , ihracat yapanlar , dışarıda sermaye piyasasında yatırım yapmış olanlar ve dışarıda çalışanların legal paralarıdır.
GELECEK KARA PARA BELLİDİR
Başbakan ve Bakanlar , bu işi de dejenere etti. Başbakan ‘’ Gelsin de ister bavulla gelsin .. ‘’ diyor. Aslında Dünya para sistemi içinde bavulla para gelmeyeceğini kendisi de biliyor. Bavulla gelsin dediği kara paradır. Kara para denilince de önce ‘’yolsuzluk fonları ‘’ ‘’ Deniz Feneri ‘’ insanların aklına geliyor.
Ulaştırma Bakanı , Binali Yıldırım da ‘’ Paranın Karası Olmaz ‘’ diyor. Almanya da mahkeme deniz feneri paraları için , yolsuz ve kara para kararı verme di mi ?
Devletin işi yer altı ekonomisi ile, yolsuzluklarla , kayıt dışı ekonomi ile , kaçakçılık ve terörle mücadele etmektir. Bu illegal yollarla savaşan bir devlet , bunlardan gelen paraya nasıl rıza gösterir.
NEREDEN BULDUNU AKP ZATEN KALDIRMIŞTI
Aslında 9 ocak 2003 tarihinde , vergi kanunlarında değişiklik yapılarak bankalara gelen paralar için ‘’ nereden buldun ? ‘’ kaldırıldı. Sorgulanmıyor.
Ayrıca , spontane olarak vergi de sorulmuyor. Ancak bir şikayet olursa,maliye ‘’ bu paranın dışarıda vergisini verdin mi ? ‘’ diye sormak zorundadır.
Başbakan ve Ekonomi yönetimi bu işleri düzene koymak yerine , kendi hedeflerini kamu oyuna yutturmaya çalışıyorlar.
Öte yandan , mevduata güvence için ekonomi yönetimi ‘’büyük bankalar istemiyor ‘’ diyor… Büyük bankalar elbette istemez… Küçüklerin batma riski daha yüksektir. Güvence olmayınca , tüm tasarruflar büyüklere gidecek… Büyük kazanacak .. Küçükler batarsa 2001 yılında olduğu gibi batan bankaların zararını vergi yoluyla toplum ödüyor. Büyük bankalar ödemiyor.
Bankalar işine geldiği gibi düşünebilir. Ancak hükümet herkesin hükümeti olduğunu unutmuş görünüyor.