BAŞBAKAN ANCAK KENDİNİ KANDIRABİLİR

Eğer , TÜİK hülle yapmasaydı , 2007 yılı GSYİH ‘da büyüme oranı yüzde 3 dolayında olacaktı.

 

TÜİK , 2007 yılı üçüncü çeyreğinde GSYH ‘da büyüme oranını önce yüzde 1.5 olarak açıkladı. Sonra hesap sistemi değişti diye bu 1.5 büyümeyi 3.4’e çıkardılar.

 

GSYH tahminlerle yapılır. Önce ön tahmin yapılır. Sonra düzeltme yapılır. Tarımda kuraklık olursa , ön tahminin   yüzde 10-15  sapma ile düzeltilmesi  makul görülür. Tarım dışı tahminler de ise yüzde 5 sapma olabilir. Yüzde 5 ‘ten daha büyük oranda bir sapma, istatistiklerin yanlış olduğunu gösterir. TÜİK ‘in önce ilan ettiği yüzde 1.5 büyüme oranı ile sonra değiştirdiği yüzde 3.4 büyüme oranı arasında yüzde 127 sapma var. Teknik anlamda bunun kabul edilmesi mümkün değildir.

 

 

Muhtemeldir ki 2007 yılının son çeyreğinde de aynı hile’yi yaparak , büyüme oranını olduğundan yüksek gösterdiler.

 

TÜİK bu günde Enflasyonu açıklayacak. İTO İstanbul için Mart ayında parakende fiyatlarda yüzde 2.12 toptan fiyatlarda da  2.65 artış olduğunu açıkladı. TÜİK eğer çok farklı bir enflasyon oranı açıklarsa , büyümede yaptığı hile- hurdayı enflasyonda da yapmış olacaktır.  

 

Başbakan fert başına gelirin 9300 dolara çıktığını ve Türkiye’yi uçurduklarını söylüyor. Bu hesabın hile- hurdaya dayandığının ya farkında değil ,  gerçeği bilmiyor. Ya da bilerek ve kendi talımatıyla bu işi yaptırıyor. Her ikisi de bir başbakana yakışmaz. 

 

DOLARLA DAHA ÇOK BÜYÜME NASIL OLUR ?

 

İnşallah fert başına gelir , 20.000 dolara çıkar. Ancak bunun bir yılda ortaya çıkması mümkün değil. Birkaç on yıl gerekiyor. GSYH da düzeltmeyle de fert başına milli gelirde , birkaç ay içinde yüzde 50 dolayında bir artış mümkün değil.

 

Milli gelir açıklanırken , GSYH’ da büyümenin YTL olarak yüzde 4.5 olduğu , dolar olarak yüzde 25 olduğu ifade edildi. Dolar cinsinden GSYH ‘nın 5.6 kat daha fazla büyümesi  , çok açıktır ki , YTL ‘nin aşırı değer kazanmasından ileri gelmiştir. Eğer dolar dışarıda değer kaybetmeseydi, içeri de de enflasyon kadar artmış olsaydı , yani YTL reel olarak değer kazanmasaydı , GSYH dolar cinsinden de yüzde 4.5 oranında artmış olacaktı.

 

Bu hesaplarla Başbakan kendini kandırıyor. Başbakanın üç ayda Türkiye’yi uçurdum demesini yerli yabancı istihzayla karşılıyor. Gelirinde gerçek artış olmayan Halkımız , kağıt üstünde oynanan bu oyunlara  şaşırıyor…

 

Bu gün doların 1.70 ile 1.80 arasında , Euro’nun da 2.90 olması gerekir. Bu kur düzeyi , cari işlemlerde dengeyi sağlayabilecek , Türkiye’nin rekabet edebileceği bir kur seviyesidir.

 

KUR ARTIŞI AKP İKTİDARININ SONU DEMEKTİR.

 

Kur artışı AKP’ iktidarının sonu olacaktır. Çünkü üretimin ve ihracat malının yüzde 70’i işlenmiş ithal ara maldır. Kur artışı aramalı ithalatını azaltacak … Üretim durma noktasına gelecektir. Kur artışı Özel sektörün 160 milyar dolara ulaşan dış borcunu zorlayacak. İflaslara neden olacaktır. Kur artışı, şimdiye kadar kur baskısı ile bastırılmış enflasyonun daha hızlı artmasına neden olacaktır. Kur artışı, Başbakanın Milli gelir oyuncağını elinden alacaktır.

 

Bu nedenlerle iktidarın kur artışından ödü kopuyor. Ancak kur artmayınca da cari açığın 40 milyar dolara ulaşması kaçınılmaz oluyor.

Kur artmasın diye  MB faizleri düşürmüyor. Aynı nedenle  MB kur düşüşüne seyrici kalıyor. Kur artışına müdahale ediyor.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir