Asgari Ücretin bir kişinin geçim seviyesinin çok altında kaldığını siyasi partiler seçim gelince geç fark ettiler ve ele geçen net asgari ücretin CHP 1500, MHP 1400, HDP 1800 olmasını istedi.
AKP iktidarı da Muhalefetin bu haklı talebine dayanamadı ve şimdi asgari ücretin Hükümet teklifi olan 1300 liraya çıkarılması görüşülüyor. Aslında Türkiye şatlarında 1300 lirada yetersiz kalıyor. Zira 2014 yılında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK ) çalışan bir kişinin aylık asgari yaşam giderinin 1425 lira olduğunu açıklamıştı.
Türkiye’de yaklaşık 5 milyon işçi asgari ücretli olarak kayıtlıdır. Asgari ücret altında ücret alanlarda var. Bir kısım çalışan ise daha yüksek maaş alsa da asgari ücretli olarak gösteriliyor.
Aşağıdaki tabloda 1300 liralık net asgari ücretin, eskiye göre işçiye, işverene getireceği vergi yükü ve maliyetler yer alıyor.
Asgari ücretin düşük kalması, gelir dağılımının bozulmasına ve iş veriminin düşmesine neden oluyor.
Türkiye açısından verimlilik sorunu, aynı zamanda kronikleşen enflasyonla da mücadelenin bir aracıdır. Söz gelimi bir işçi günde 100 adet ürün yerine 110 adet ürün işlerse üretim maliyetleri düşer. Bu düşüş şirket karlarına da yansıyabilir. Perakendeye yansıması arz-talep ve piyasa şartları ile devletin düzenleyici fonksiyonlarına bağlıdır.
Asgari ücret 1300 liraya çıktığında, işçi ve işverenin kesintiler payı toplamı 682. Liraya çıkıyor. Bu kesintiler içerisinde SSK primi, gelir vergisi, damga vergisi ve işsizlik fonuna aktarılan paylar var. Asgari ücretle çalışan bir işçinin işverene toplam maliyeti ise 1982 liraya yükseliyor. Vergi ve primlerin asgari ücretin işverene maliyeti içindeki payı ise yüzde 34.4’ oluyor.
Uygulamada işverenler bu maliyeti dikkate alır. Türkiye şartlarında asgari ücreti istihdamı üzerinden yüzde 34.4 istihdam yükü fazladır. Kayıt dışılığı artırır.
Türkiye de fiilen 5.5 – 6 milyon işsizdir. Çalışır durumda bir milyon Suriyeli var. Kaçak yabancı çalışanlar da bir milyon tahmin ediliyor. Bu şartlar kayıt dışı istihdamı artıracak şartlardır.
Ayrıca Asgari ücretin yükselmesiyle birlikte işverenin maliyetlerini kontrol altında tutmak için daha az kişi çalıştırabilir. Yine işçi maliyetlerinin artması emek yoğun yatırımların azalmasına neden olabilir. Düşük büyüme oranı da, bu sorunlara eklenince işsizlik oranları daha da artar.
Aslında, doğrusu asgari ücreti vergi dışı tutmaktır. Bu anlamda iki sorun ortaya çıkıyor:
Daha yüksek ücret aldığı halde asgari ücretle çalışıyor gösterilenler… Bunlar devletin daha sıkı denetim yapasıyla kısmen çözülebilir.
İkincisi ise, asgari ücretten alınan vergilerdeki kayıp bütçe açığına neden olacaktır. Söz gelimi 2014 yılı için Brüt asgari ücretten yapılan toplam kesinti 16,6 milyar TL düzeyindedir.
Geride seçenek olarak istihdam üzerindeki vergi yükünü kısmen azaltmak kalıyor.