ARDAHAN DÜŞMANDAN KURTULDU

Türkiye’nin Birliğe girmesini istemeyen Avrupalılar, “Türkiye İstanbul’dan ibaret değildir ‘’diyorlar…

Avrupalıların söylemek istedikleri, geri kalmış bölgelerin Avrupa‘nın ekonomik ve sosyal yapısına uymayacaklarıdır.

Özellikle doğu ve Güney doğuda bu farklılık daha fazladır… Ancak doğu-batı arasındaki uçurum daha çok ekonomik açıdan ortaya çıkmaktadır… Eğitim ve  Kültür açısından  Türkiye de hızlı bir iyileşme var… Özellikle Kuzey doğu Anadolu’da, örneğin Kars, Ardahan , Iğdır ve Artvin gibi illerimiz Kafkas kültürünün de etkisi altında olduklarından, çok ileri  eğitim ve kültür birikimine sahiptirler.

Geçtiğimiz yaz, Çıldır’a “Göl Festivali’’ne katılmak üzere gittim.. Çıldır kasabasına girerken, yolda el ele tutuşmuş kadın-erkekler gördüm… Ve çok mutlu oldum.

Ben Çıldır doğumluyum… Çıldır ve Kars‘ta okudum… Köy veya kasaba da Gittiğim  düğünlerde gördüğüm, kadın erkek, birlikte halay çektikleriydi… Orta Anadolu’da yedek subay öğretmenlik yaptım… Orada, düğünlerde kadınların ayrı, erkeklerin ayrı yerlerde halay çektiklerini görünce şaşırdım. Elbette halay kültürel gelişmenin tek göstergesi değildir… Ancak bu gün Türkiye kültürel gelişmede önemli  yollar almıştır…

Dediğim gibi  sorun kültürel değil ,ekonomik sorundur…

23 şubat Ardahan ve Çıldır’ın Rus işgalinden kurtuluş yıldönümüdür… Ardahan, geri kalmış değil… Geri bırakılmış bir bölgedir…

Ardahan’ın doğal imkanlarını tanıyan ve Ardahan’lının başından geçenleri bilen herkes aynı yargıya sahip olacaktır..

Bölge, 1928-1929, Osmanlı-Rus savaşında, Ruslar tarafından istila edildi… 14 Eylül 1829 Edirne anlaşmasına göre, Çıldır, Ahıska ve Ahılkelek Savaş tazminatı olarak Rusya ‘ya  verildi…

Aynı bölge bu defa, 1855-1856 Osmanlı-Rus savaşında ikinci defa Ruslar tarafından işgal edildi..

Ardından, 93 harbi diye geçen 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında tekrar işgal edildi… Bu defa, 3 Mart 1878 de Yeşilköy (Ayestefanos) anlaşmasıyla,  Kars-Ardahan ve Batum, savaş tazminatı olarak Ruslara verildi..

Kars ve Ardahan, 1918 yılına kadar işgal altında kaldı.

Ardahan işgalden kurtuldu… Ancak ekonomik geri kalmışlık zincirini kıramadı… Özellikle 1950’den günümüze Ardahan ve Çıldır’da hiçbir kamu projesi yapılmadı… Gürcistan’la olan Sınır kapıları açılmadı… Sınır Ticaret alanları kurulmadı… Kars-Tiflis Demiryolu, engellendi… Kura üzerinde sulama ve enerji barajları projesine hiç el atılmadı.

Bu gün Ardahan Nüfusundan çok, İstanbul‘da Ardahanlı yaşamaktadır… Bu kadar badireden geçmiş… İki de bir Ruslara savaş tazminatı olarak verilmiş… Geri bırakılmış… Bir ilde hala nasıl  oluyor da insan yaşıyor?

İki önemli özelliği var…

    –     Birisi eşsiz  tarihi ve  doğası…

   –     Diğeri vatansever insanı…

İşgal altında iken, Aşık Şenlik‘in 93 koçaklaması‘na  bakarsak bu insanları daha iyi tanımış oluruz:

Ehli İslam olan  işitsin bilsin…

Can sağ iken yurt vermeniz  düşmana

İsterse uruset (Ruslar) ne ki var gelsin…

Can sağ iken yurt vermeniz  düşmana

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir