ALEVİ VE BEKTAŞİLERE BÜTÇEDEN PAY VERİLMEDİ

Dün , Bütçe ve Plan Komisyonundan , Başbakanlığa bağlı diyanet işleri başkanlığının Bütçesi görüşüldü.

 

2008 Merkezi yönetim Bütçesine  , Başbakanlık Diyanet İşleri Başkanlığına ayrılan ödenekler içinde,  Alevi- Bektaşi vatandaşlar için hiç para konulmadı.  

 

Alevi – Bektaşi , İslam dini içinde ,ister  mezhep ister  felsefi inanç olarak kabul edilsin, 10  milyon dolayında insanı kapsamaktadır.

 

Bu insanlar , vergi veriyor. Askere gidiyor. Kamu hizmetlerinde çalışıyor. Vatandaşlık görevlerini yerine getiriyor. Ancak yalnızca inançlarından dolayı , inançlarıyla ilgili hizmet almıyorlar.

 

 

 

Bu durum Anayasanın 10 maddesine aykırıdır…. Anayasa’ nının 10 maddesi  ’ Herkes , dil , ırk , renk , cinsiyet , siyasi düşünce , felsefi inanç , din , mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. ‘’

 

Anayasanın bu maddesine rağmen söz konusu on milyon insanın inancı  yok sayılmıştır.

 

Bu anlamda , Diyanet işleri başkanlığı , alevi ve Bektaşi kesimini de  kapsayacak şekilde yeniden organize olmalıdır. Bu organizasyonu sağlayacak yasa çıkıncaya kadar veya karar alınıncaya kadar , 2008 yılı bütçesine , alevi- Bektaşi inancı için ilave ödenek konulmalıdır.

 

 

 

EĞİTİMDE DE YOK

 

Diyanet işleri başkanlığının yeniden yapılanması ile her yıl merkezi yönetim bütçesine alevi- Bektaşi vatandaşların inançlarının gerektirdiği kadar ve şekilde ödenek konulmalıdır.

 

Din derslerinde Alevilik ve alevi- Bektaşi felsefesi de öğretilmelidir.

 

Alevi İslam inancı , insana saygıyı ve barışı ön planda tutmaktadır. Bu anlamda söz konusu öğreti Ülkede Birliği ve beraberliği pekiştiren bir öğreti olacaktır.

 

Bütçeye alevi- Bektaşilerle ilgili olarak ödenek konulması , Devletin tarafsızlığı ve Laiklik için bir gösterge de olacaktır. Sunni – alevi arasında devletin örnek olmasıyla daha çok yakınlaşma sağlanacaktır.

 

Alevilerin , geleneklerini yaşattıkları , iyi ve kötü günde bir araya geldikleri , ‘’Cem evleri ‘’ için , devlet arsa tahsisi yapmalı ve bu inanca sahip olanlardan din görevlisi tayin etmelidir.

 

Alevilik içinde cem evlerinde çalışacak din görevlileri için , lise düzeyinde meslek okulları veya imam- hatip liselerinde ayrı şubeler açılmalıdır. Yüksek öğrenim düzeyinde de , Tasavvuf ilimleri bölümleri açılarak , bu inanca ait araştırma ve eğitim yapılmalıdır.

 

Alevilerin saz  ve semah gelenekleri , Türk halk geleneğidir. Bu gelenek Alevilik inanç ve kültürünün taşıyıcı unsurlarından birisidir. Bu nedenle TRT ‘ de alevi İslam tanıtımına da yer verilmelidir. Saz ve semah kültürü TRT radyo ve televizyonlarında yer verilmelidir. 

  

LAİK VE TARAFSIZ DEVLET

 

Devlet din için ya bütçeden hiç pay vermemiş olsa , kimse itiraz etmeyecektir. Ancak madem veriliyor , şimdi Alevi İslam inancının din ve inanç ihtiyaçları için de  bu şekilde bütçeden pay verilerek yaşatılmasıyla ,  10 milyon insanımızın şimdiye kadar verilmemiş olan hakkını vermiş olacağız. Devletin tarafsızlığı , laikliğin korunmasında olumlu bir imajın ortaya çıkmasını sağlayacağız.

 

 

Alevi – Bektaşi – Mevlevi İslam dini içinde ,ister  mezhep ister  felsefi inanç olarak kabul edilsin, 15 milyon insanı kapsamaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir