Meclis Başkanı Bülent Arınç Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili halkın yaşadığı sıkıntıya karşılık ‘’ Adayı biliyorum.. Rahatım.. ‘’ diyor.. 73 milyon insan rahat olmasa da olur.. Seçtiği vekil rahat ya !
AKP daha doğrusu tek seçici Tayyip Erdoğan , Cumhurbaşkanı adayı için sürekli milletin aklını karıştırdı.Toplumu gerdi . Sıkıntıya soktu . Sonunda halkın bıkmasını ve aman ne olursa olsun bu sıkıntı bitsin demesini bekledi. Bu şekilde ayrıca kendisi veya kendisiyle ayni kafada olan Abdullah Gülü getirmesine tepkinin azalacağını zannetti.
Siyasi iktidar bunu hep yapıyor..
İç politikada yapıyor .. Dış politikada, Kıbrıs ve AB konusunda yaptı.. Mart ayı enflasyonunu açıklarken yaptı.. Özelleştirmede baştan beri açıklanan kaynak kullanım tablosunda yaptı.. Artık açıklamıyor.. İşsizlik oranını açıklarken hep yapıyor.. Bir değil her işinde yapıyor.
Siyasi iktidarın iki yüzü var… Bir halkın görmesini
istediği yüzü … İki gerçek yüzü .
Görünen yüzünde halka hep yanlış bilgi veriliyor..
Örneğin İstanbul Büyük Şehir Belediyesi , ana caddelere lale dikti.. Bu AKP’ nin görünmek istediği yüzü .. Gerçek yüzü ise İstanbul halkının çektiği trafik çilesi… Bu kadar geçit , bu kadar double yol yapıyoruz diyor.. Halk kanmıyor.. Çünkü gerçekleri yaşıyor..
Her gün şahit olduğum için örnek veriyorum , Çekmeköy- Şile yolu 4 yıldır bitmedi.. TEM ulus dönüşüne bakın .. Bazen Tek bir makine ve yalnızca iki – üç kişi çalışıyor.. Normal olarak en fazla bir yılda bitmesi gereken en basit yol inşaatı 4 yıl devam ediyor.
Şimdi halk laleye mi bakacak.. Yoksa çektiği sıkıntılara mı ?
Özetle Lale çok güzel ancak karın doyurmuyor.
İŞSİZ ORANI ÇARPITILIYOR…
Önceki Gün bir gazetede , AKP döneminde ekonomik büyümenin ithalata dayanmadığı , bu nedenle 600 bin istihdam yaratıldığı açıklanıyordu. Gerçekte 2002 yılından bu güne kadar istihdam edilenlerin sayısı daha fazla oldu.. 2002 yılında toplam istihdam 20.3 milyon kişi iken , 2007 ocak ayında 21.7 milyon kişi oldu. Yani 1.4 milyon kişi arttı.
Bu şartlarda işsiz sayısının azalması gerekmez mi ? Eğer Türkiye de bazı Avrupa ülkeleri gibi nüfus artışı dursaydı , bu yargı doğru olurdu.. Oysa Türkiye de 2002 yılından bu güne kadar Nüfus sayısı da 4 milyon arttı.
Daha da önemlisi çalışabilir nüfus , 5.5 milyon arttı. çalışabilir nüfusun 1.4 milyonu iş buldu … Geri kalan 4.1 milyonu işsizler ordusuna katıldı.
Türkiye İstatistik enstitüsü , iş aramayanları veya iş arayıp bulamayarak morali bozulanları işsiz saymıyor.. Gerçekte Türkiye de şöyle veya böyle 4 kişiden birinin işsiz olduğu anlaşılıyor.
|
2002 |
2007(Ocak) |
Nüfus ( Milyon ) |
69,3 |
73,2 |
Toplam istihdam (Milyon ) |
20,3 |
21,7 |
15 ve daha yukarı nüfus |
46,6 |
52.1 |
İş gücüne katılma oranı (yüzde) |
48.7 |
46.8 |
NÜFUS İÇİNDE İSTİHDAM
GÜLÜN ADAYLIĞI EKONOMİYİ VURACAKTIR..
AKP’nin misyonu belli… Halkı şaşırtıyor… Yanlışlarını ve başarısızlılarını ört –bas etmeye çalışıyor. Ancak görünen köyde kılavuz istemez.. Halk doğru ve yanlışı bakarak değil , lafla değil , yaşayarak görüyor.
Abdulah Gül’ü de bu toplum yaşadı.
Gül eşini türbanla Üniversiteye sokmaya çalıştı… yargıya gitti… Kaybetti.
Dış işleri bakanlığı süresince, Türkiye çok kan kaybetti. Kuzey Irak konusunda başarısız oldu. PKK ‘nın kuzey Iraktaki varlığı arttı.. PKK terörü tırmandı.
Kıbrıs konusunda Türkiye başarısız oldu.. Sürekli taviz vermesine karşın , sonuç alınamadı.
AB ‘ karşısında zafiyet gösterildi.. Her ne pahasına olursa olsun , müzakerenin devamı için ülke taviz üstüne taviz verdi.
Gül’ün cumhurbaşkanı olmasıyla , Türkiye’nin ayakta kalan kaleleri , Yüksek yargı organları ve YÖK gibi anayasal kurumları da siyasileşecektir.
Bu defa laikliği , Cumhuriyeti , hukuk devletini ve devletin bölünmez bütünlüğünü korumak ve kollamak Halkın görevidir… Kimseden medet beklemesin …Halk Ülkenin ve kendinin geleceğini düşünmek ve el koymak zorundadır.