AKP iktidarı önünde çözüm bekleyen çok önemli üç sorun var. Bu sorunları kendisi yarattı.
1) Dış politikada gecikmiş sorunlar:
Dış politikada “Kuzey Irak sorunu” ve aynı bağlamda PKK sorununa radikal çözüm gerekiyor.
Kıbrıs sorunu uyutuldu. Bizim dışımızdaki gelişmeler gösteriyor ki , “Kıbrıs Sorunu” aleyhimize gelişiyor.
Avrupa Birliği görüşmeleri Türk halkını oyalamaktan başka bir işe yaramıyor. 2007 için en önemli gündem maddesi olan ekonomik konularının görüşülmesi ertelendi.
AKP’nin dış politikada taviz vermekten vazgeçmesi gerekli, çünkü tavizler yeni taviz isteğine yol açar.
AKP’nin iç yapısı karışık
2) AKP’nin siyasi iç yapısı
22. dönemde AKP yeni bir partiydi ve yeni iktidara geliyordu. Kimse ne olup bittiğinin farkına varmadı. 23. dönemde durum daha değişik görünüyor. Daha Meclis açılmadan Anayasa konusunda parti içinde farklı görüşler açıklandı. Parti içinde farklı görüşler olabilir. Bu görüşler parti içinde tartışılıp orta yol bulunabilir veya parti yetkili organları yalnızca bir görüş için karar verebilir. Ne var ki bu görüşleri medya üstünden tartışmanın parti içi gerginliğe neden olacağı çok açıktı.
Yine Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olarak partiye yeni katılan Ertuğrul Günay AKP’nin almış olduğu ve uygulama sürecinde olan kararından farklı düşünüyor. Bundan sonra da “Cumhurbaşkanı’nı Meclis seçsin” diyor. Daha önce bulundukları siyasi partilere aykırı düşen insanların AKP’ye de aykırı düşecekleri çok açıktır. Aykırılık ve muhalefet bazı insanların karakteristik özelliğidir.
Ayrıca AKP içinde sayısı azalmış olmakla birlikte Arınç taraftarları var.Abdullah Gül’ün tutanlar var.Bu kliklerin de çıkar ve mevkii paylaşımına göre tepkileri farklı olacaktır.
Ekonomi geriledi
3) EKONOMİK sorunları sürdürülemez durumundadır.
Ekonomide çözülmesi gereken sorunların başında “Dış işlemler cari açığı” geliyor.
Cari açığın kısa dönemde etkileri hissedilmiyor. Ancak kendisine bağlı olarak birçok sorun yaratıyor.
Cari açığın finansmanı için sıcak para politikasını uygulanıyor. Sıcak para kurun düşük olmasına ve faizlerin yüksek seyretmesine neden oluyor.
Düşük kur yüksek faiz piyasayı geriyor. Kırılganlığı arttırıyor.
AKP cari açığın çözümünde zorlanacaktır. Çünkü ipler kendi elinden çıktı. Her önlem aman sıcak para kaçmasın diye alınıyor.
Öte yandan yüksek faiz nedeniyle özel sektör dış alımdan borçlandı. 140 milyon dolara ulaşan “Özel sektör dış borçları” da ülke riskini arttırdı.
Kırılganlık arttığı için borsa inip çıkıyor. Yalama oldu. Toplum ekonomiye kısa dönemli bakıyor. Cari açık getirdiği sorunları hesap edemiyor.
Öte yandan halk tüketici kredileri, konut kredileri, ihtiyaç kredileriyle borçlandı. Ekonomide sorun istemiyor.
Bütün bu sorunlar 7 yıldır uygulamada olan IMF reçetelerinden vazgeçmekle çözülebilir.
AKP’nin reel dengeleri gözeten, iç üretime ve istihdama ağırlık veren, orta ve uzun dönemde sıcak paranın azalmasını sağlayacak yeni bir iktisat politikası anlayışı benimsemesi gerekir.