Seçmen AKP’ ye yüzde 46.6 oranında oy vererek , siyasi iktidar olarak daha büyük sorumluluk verdi. Bu oyu mevcut gidişattan hoşnut olmayanlarda verdi. Bu gibiler , ‘’sen bozdun … Sen yap.. ‘’ psikoljisi ile hareket ettiler.
AKP ‘liler özellikle Anadaluda, bazı evlere giderek , memur adaylarını tespit ettiklerini söylemişler. İsimler almışlar.
Öte yandan ; Resmi istatistiklerden öğreniyoruz ki , özelleştirme gelirleri , TMSF gelirlerinin bir kısmı ve hazinenin aldığı yeni borçlar da , seçimlerde kullanılmış.
Bu şartlar altında , AKP ikitidarını önce Ekonomi zorlayacak.
Aslında IMF’ reçetelerine dayalı kısa vadeli politikalar üç – dört yılı aştıktan sonra her zaman gerilim yaratmıştır.
Bu gün eğer Türkiyede daha büyük dalgalanma yaşanıyorsa, nedeni söz konusu politikalar sonucu , piyasalardaki şişmeve sonuç olarak kırılganlığın artmış olmasıdır.
Hükümet üyelerine bakarsak , AKP’nin yapısal çözümlere dayanan yeni bir politika uygulaması olmayacağını görebiliriz.
Bu düzende eğer AKP verdiği tavizlerin bir kısmını dahi uygularsa, kamu açıkları artacaktır. Ayrıca kur politkası nedeniyle de dış işlemler cari açığı devam edecektir.
Bu açıkların ve 100 milyar dolara ulaşan sıcak para politikasının yüksek faiz ‘in ve özel sektörün 130 milyar dlara ulaşan dış borçlanmasının aynen sürdürülmesi mümkün görünmüyor.
Piyasalarda , kurda mutlaka bir düzeltme gelecektir. Bu düzeltmenin bir dalgalanma şeklinde değilde, bir kriz şeklinde olması kaçınılmaz görünüyor.
AKP ‘ NİN KÜRT SORUNUNA BAKIŞ AÇISI…
DTP gurubu , ‘’AKP kürt sorunu konusunda yeni bir açılım yapmadığı için ‘’Gül’e oy vermiyoruz diye açıklama yaptı..
Başbakan , Türkiye de kürt sorunu var demişti… ve bu sorunu tartışmak üzere Dıyarbakıra gitmişti.
Bunlar üstü kapalı tavizlerdir. Bu kapalı tavizlerin neler olduğu nu , milletin bilmesi gerekir.
Kürt sorununu insanı boyutuyla CHP daha fazla önemsiyor.. Aynı zamanda CHP kendisini kürt olarak vasıflandıran insanları üzecek çözümlere de karşıdır. Milli bütünlüğümüzden verilecek tavizler , önce kürt vatandaşlarını üzer.
AKP ‘nin ve Tayyip Erdoğanın ne taviz verdiğini bilmiyoruz. Ancak DTP gurubunun beyanlarından bir sıkıntı olduğunu hissetmek mümkündür.
AKP iktidarı eğer oy almak için bir taviz verdiyse , bu tavizin geri tepeceği de açıkça ortadadır.
Bu nedenlerle , zaman içinde mecliste DTP ile AKP arasında sürtüşme artacaktır.
ABD- İRAN – İSRAİL ŞEYTAN ÜÇGENİ
ABD ve İsrail İranı, kendileri ve dünya için en büyük tehlike olarak görüyor. Buna karşılık , Türkiyenin İrandan ekonomik çıkarları var. İranla Mart ayında yapılan Ticaret anlaşması ve bu çerçevede gelişen ekonomik ilişkilerden İsrail rahatsı oldu. Bu nedenledir ki , ABD de musevi lobisi , Sözde Ermeni soykırımı konusunda herzaman Türkiyenin yanında yer almışken bu defa karşısında yer almaya başladı.
İsrail bu kozunu , İran- Türkiye ilişkilerinde kullanıyor.. Kullanacaktır.
Türkiye – iran ilişkileri , ABD’nin kuzey Irak politikasını da olumsuz etkilemektedir. PKK konusunda şimdi gizli olan ve mutlaka açığa dönüşecek işbirliği , ABD’ yi rahatsız edecektir.
Öte yandan , Sarkozy ‘ den sonra AB ilişkileri daha da sıkıntıya girdi. Kuzey Kıbrıs konusu da giderek çıkmaza giriyor.
Dış Politikada , Kuzey Irak – Kıbrıs ABD – israil ilşkileri ve AB ile ilgili geleceğimiz , siysai iktidarı zorlayacaktır. Aslında Gül’ün dış işleri bakanlığı döneminde dış politika sorunlarında bir gelişme olmadı. Olaylar donduruldu.
İÇ POLİTİKA VE TERÖR
İç politikada Cumhurbaşkanı Gül’ün meşruluğu tartışılmayacaktır. Ancak , geçmişte söylediklerini yapıp- yapmayacağı , kayıp trilyonlar davası ile ilgili gelişmeler kamu oyunu meşgul edecektir. YÖK , yüksek yargı ile ilgili tayinler Zaman – zaman gerilim yaratacaktır.
Özet olarak AKP ‘nin ilk seçim döneminde ne olup – bittiğinin kendisi de farkına varmadı. Bu dönemde sorunlar birikti.. Gerilim arttı. İktidar eskisi gibi rahat o