Kayıt dışılıktan herkes şikâyetçi.. Devlet… İşveren… İşçi. Devlet şikâyetçi… Çünkü Maliye gerekli olan vergiyi toplayamıyor.. Üreticiden faturasız ve vergisiz çıkan bir mal, tüketiciye kadar vergisiz gidiyor… Gelir ve Kurumlar Vergisi’nden tutun, KDV’ye kadar vergi zinciri dışında kalıyor. Maliye bu defa vergiyi mevcut mükelleflerden almak istiyor… Maliye literatüründe buna “Kümesteki kazları yolmak” deniliyor. Bu nedenle vergi sistemi yaz- boz tahtasına döndü… Örneğin 2006 yılında 15’i yasal 10 kadarı da Bakanlar Kurulu kararı ile olmak üzere, 25 vergide değişiklik olmuştur.. Aşağı yukarı tüm vergiler her yıl yeniden değişiyor. Bu arada yeni vergiler konusunda da cin fikirler ortaya çıkıyor…
Fransa Kralı XV. Louis’e yaranmak isteyen saray mensuplarından biri, Kralın huzuruna çıktığı bir sırada, “Haşmetmeap”, aklıma yepyeni bir vergi geldi… Bu öyle bir vergi olacak ki herkes ödeyecek. Adı da “Akıl vergisi” demiş. Kral bıyık altından gülümsemiş ve: “Mükemmel bir fikir… Ancak bu vergiyi aklı olanlar vereceğine göre, bir istisna olarak siz de herhalde bu vergiden muaf tutulursunuz” diye cevap vermiş. Vergilerin çok sık değişmesi ve yeni vergiler, vergiye karşı olan direnci artırdı.. Vergiye karşı tepkileri artırdı. Vergi psikoloji açısından “eski vergiler iyi vergidir.” Çünkü mükellef vergiye alışıyor.. Daha iyi biliyor.. Bildiği ve alıştığı vergiye karşı daha az tepki gösteriyor.. Vergi sistemi bu adar sık değişince, vergiye karşı direnç oluşuyor… Bu defa kayıt dışılık daha çok artıyor.
Herkes şikâyetçi
Vergide ve istihdamda kayıt dışılıktan iş dünyası da şikâyetçi… Çünkü kayıt dışı iş yapanlar vergi vermiyor… Maliyetleri daha düşük, kârları daha yüksek oluyor… Vergisini veren, kayıtlarını düzgün tutanların bunlar karşısında rekabet gücü düşüyor… Haksız rekabet ortaya çıkıyor. Kayıt dışı işçi çalıştıranlar bu işi 3 yoldan yapıyor… Bir… Yabancı kaçak işçi çalıştırıyorlar… Türkiye’de 1 milyon dolayında yabancı kaçak işçi olduğu tahmin ediliyor… Bulgaristan, Romanya gibi ülkelerin AB’ye girmesi bu sayıyı azaltacaktır… Ancak örneğin Bulgaristan bu sene başında AB’ye girdi… Ve fakat serbest dolaşma hakkını iki- üç yıl sonra alacaktır. İki… Yerleşik işçiyi sigortasız çalıştırıyorlar… Üç… İşçiye daha düşük ücret göstererek, daha az prim ve vergi ödüyorlar. Çalışan da kayıt dışılıktan doğal olarak şikâyetçi… Zira, sosyal hakları ya verilmiyor… Veya daha düşük oluyor… İşin garip tarafı bu şikâyetler kırk yıldır yapılıyor… Kayıt dışılık üstüne kitaplar yazıldı… Hatta Prof. Dr. Osman Altuğ bir değil, birkaç kitap yazdı… TÜSİAD, geçmişte raporlar hazırladı… Şimdi yine hazırlattığı anlaşılıyor… Üniversitelerde tezler yapıldı… Kayıt dışılık azalmadı… Arttı… Bu demektir ki kayıt dışılıktan, devletin de, işvereninin de çıkarı var… İşçiye gelince dört kişiden birinin işsiz olduğu bir ekonomide, işçinin söz söyleme hakkı yoktur.
Akıl vergisi