Amerikalı bir senatör , ‘’Türkiye Kıbrıs ‘ı Tanısın ‘’ diye bir önerge vermiş .. Amerika ‘da lobi faaliyetleri yoğun olduğu için , bu önergenin de aynı çerçevede verilmiş olması mümkündür.
Öte yandan , Fransa Başbakanı Dominique de Villepin de ‘’ Türkiye Kıbrısı Tanımadan , Müzakerelerin Başlaması düşünülemez ‘’ diyor.. Elbetteki Fransa başbakanın halkın referandum tercihinin aksine bir görüş bildirmesi de mümkün değildir..
Daha da önemlisi , AB’nin birleşmiş Milletler’de tartışmalı olan Kıbrıs sorununun çözülmesini beklemeden , Güney Kıbrıs‘ı üye olarak almasıdır.. Yani bugün müzakerelerin başlamasını isteyen İngiltere ve Almanya başbakanları da , önceden tercihlerini yapmış bulunmaktadırlar.. Bu günkü konuşmaları izlenmesi gereken politik yoldur..Zira hem müzakerelerin başlaması kararı var.. Hem de müzakerelerin başlaması , üyeliği garanti etmiyor.
AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı var.. Bunu kendileri de söylüyor.. Duayen bir gazeteci , ‘’Avrupa ya Rusya’yı alacak..Ya Türkiye’yi ‘’ diyor .. Gerçekten eninde sonunda Türkiye AB’ye girecek.. Ancak bu arada AB yerinde kalırsa.. Ve Türkiye kan kaybından ölmezse..
Bütün bu olumsuz gelişmeler olmayabilirdi.. Meğer ki Türkiye Avrupa ‘ya kendini daha iyi tanıtsaydı .. Ve daha kişilikli bir dış politika izleseydi.
Oysaki AKP Hükümeti , AB’yi piyasalara iyimserlik ve moral enjekte etmenin bir yolu olarak gördü.. Beklentileri yönetmekte kullandı.. Gerçek amacından saptırdı.. Kendi kar hanesine yazdı.
Ayrıca da herkesin bildiği ve kimsenin söylemediği bir diğer amacı da ön planda tuttu. AB’yi bir hedef olarak görmedi.. Bir araç olarak kullandı.
AB yolunu , sivil toplum örgütleri ve kişiler de kendi çıkarları için kullandılar.. Sivil toplum örgütleri AB fonlarından yararlanmak için.. Kişiler de araştırma ve çocuklarına burs almak için AB’yi heyecanla savundular.. Heyecanın olduğu yerde mantık olmuyor.. Hedeflerin slogan haline geldiği durumlarda, yanlışlar yapılıyor.
AB’yi göklere çıkarmak, Türkiye ‘nin alternatifsiz kaldığı imajını veriyor.. Türkiye’nin pazarlık gücünü azaltıyor.
Herkes AB’den ayrı bir tulum çıkarmaya kalktığı için , bugün AB yolu Kıbrıs ‘ta eklenerek daha dikenli bir yol oldu.