Yarın açıklanacak AB komisyon raporunun olumlu olması bekleniyor.. Raporun olumlu olması , ekonomik istikrar için önemli bir destek sağlayacaktır.
Sermaye piyasasında , IMKB ‘de bu gibi olumlu gelişmeler önceden satın alınıyor.. Spekülatörler herkesin ne yapacağını kestirip , onların tersi işleri yaparlar.. Bu nedenle Borsa’nın nasıl ve ne oranda etkileneceğini kestirmek zordur.
Para piyasasında , anahtar reel faizlerdir.. Eğer rapor beklentileri karşılayacak kadar olumlu olursa, reel faizlerin düşmesini sağlayabilir. Ancak aynı zamanda Merkez bankasının kısa vadeli faizleri indirmesi gerekir. Eylül ayı enflasyon oranının artması , Merkez bankasının kısa vadeli faizleri indirmesini engelleyebilir.
Faizlerin düşmesi ve iç borç yükünün azalmasını sağlar ve iç borçların çevrilmesini kolaylaştırır.
Yine rapor, dış güvenin ve ratingin artmasına da imkan sağlar. Türkiye ‘nin daha ucuz dış kaynak bulmasına yardımcı olur.
Öte yandan , bu karar bu seneki hızlı büyümeyi de olumlu etkiler. Canlanmanın devam etmesini sağlar..
Cari açık üstündeki etkisi ise tersine olur.. Cari açık artar..
Raporun getireceği psikolojik ortam , kur baskısını artırıp , Türk lirasının aşırı değerlenmesini hızlandırır.. Eğer Türk lirası faizleri üç – beş puan düşerse, o zaman bu baskıda azalır.
Öte yandan, canlanma ve büyüme de, ithalat talebini artırır.. Sonuçta dış ticaret açığı tırmanır.. Bu sene ilk sekiz ayda ortaya çıkan dış ticaret açığı , geçen bir yıllık döneminden yüksek oldu..
Ayrıca ağustos ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı da , yüzde 64.4’ e geriledi. Yani yüz dolarlık ithalata karşılık 64.4 dolarlık ihracat yapabildik.. Oysaki bu oran 2003 yılı ocak ayında yüzde 70.4 idi.
Özetle şimdiye kadar ithalat ihracattan daha hızlı arttı.. Böyle giderse , 2004 yılı dış açığı 35 milyar dolara yükselir.
Dış ticaret açığının , bir kısmı Turizm ve diğer hizmet gelirleriyle karşılanıyor.. Ancak bu sene geriye yine , IMF’ye göre 12.5 milyar dolar açık kalacağı ifade ediliyor.. Bana göre cari açık daha da yüksek olacaktır.
Rapor olumlu çıkarsa, uzun dönemli yabancı sermaye girişi de hızlanabilir.. Böyle olursa, cari açığın getireceği riskler biraz daha azalır.
Elbette bütün bu etkiler, yapısal istikrarsızlık sorunları çözmeye yetmez..Yapısal sorunlar ve refah sorunlarının çözülmesi için istikrar politikalarının da değişmesi gerekir