Bütçe , maliye politikasının önemli bir aracıdır.. Bütçe büyüklüğü ve bütçe yapısıyla , iktisadi konjonktür, istihdam ve gelir dağılımı etkilenebilir.
Bu çerçevede kaynakların özel ve kamu sektörü arasında dağılımını da etkiler..
2005 bütçesi bu açıdan ne getirecektir.
Maliye Bakanı , ‘’ devlet devletçiliğini yapsın ‘’ diyor.. Ve kamunun küçülme politikasının süreceğini ‘’ söylüyor.. Büyümenin özel sektör tarafından gerçekleştirileceğini açıklıyor.
Ekonomide kaynak ve gelir dağılımını , kamu harcamaları etkiler.. Bu anlamda savunma, adalet ve güvenlik gibi klasik harcamalarla , borç faizi gibi transfer harcamalarının gelir dağılımı üzerindeki etkisi farklı olur .. Ancak devletin büyüklüğünü toplam harcamalar belirler. Başka bir ifade ile kamu kesiminin ekonomi içindeki yerini , kamu harcamaları belirler.
2005 bütçesinde, 2004 bütçesine göre reel bir azalma yok.. 2004 konsolide bütçesinde 150 katrilyon olan ödenek toplamı, yüzde 8 hedef enflasyonun da üstünde , yüzde 9 oranında artmıştır.. Yani bütçe tersine reel olarak büyümüştür.
Öte yandan , faiz dışı fazla hedefini tutturabilmek için , yine yatırımların payı düşük kalmıştır.. Bu durumun iki önemli sonucu olacaktır.. Bir.. Kamu altyapı yatırımlarının yapılmamış olması , özel sektörün yatırım hacmini olumsuz etkileyecektir.. İki.. Mevcut altyapı ve kamunun fiziki yatırımları daha hızlı yıpranacaktır.. Sonuçta, örneğin bozuk yolda , akaryakıt sarfiyatının artması ve lastik yıpranması gibi nedenlerle veya ulaşımın aksaması gibi sonuçlardan ötürü , özel sektörde maliyetler artacak ve verimlilik düşecektir.
Altyapısı olmayan ve verimliliğin düşük olduğu bir ekonomide özel sektörün yatırım hacmi büyümez.. Tersine spekülatif yatırımlar artar.
Kaldı ki , oran düşse de devletin borçlanma ihtiyacı devam etmektedir.. Bu nedenle reel faizler yüksek seyretmektedir.. Özel yatırım yapmanın maliyeti yüksektir.. Ayrıca borç verilebilir fonları devlet kullandığı için , yatırım yapmak isteyen özel sektör kaynak sıkıntısı çekmektedir ..
Bunlara rağmen özel sektör halinden neden memnun görünüyor..
Bir .. Özel sektör , fonlarını yatırım yerine yüksek reel faiz veren kamu kağıtlarına yatırıyor.. Halen döviz bazında yüzde 12 faiz veren eurobondlar var.. Özel sektör yatırım yapsa , aynı geliri sağlaması mümkün olmayabilir..
İki.. düşük kur nedeniyle , aramalı, hammadde ve yatırım mallarının fiyatı ucuzladı.. Bunların ithalatı toplam ithalatın yüzde 88’ini oluşturuyor.. Ucuz ithalatın maliyeti borç olarak topluma yayılıyor.. Bu şartlarda özel sektör afyon yemiş gibi , suni bir refah yaşıyor.